"Yıldırım'la 1 numara olayında şakalaşıyorduk"

GÖRÜNTÜLÜ- 3 Temmuz 2011 "futbolda şike" davasının merkezinde bulunan sanıklardan Olgun Aydın Peker, Beyaz TV'de yayınlanan Beyaz Futbol programına uzun bir röportaj verdi.

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
'Yıldırım'la 1 numara olayında şakalaşıyorduk'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
16 Eylül 2014 02:20
Son güncelleme 16 Eylül 2014 09:50
3 Temmuz 2011 "futbolda şike" davasının merkezinde bulunan sanıklardan Olgun Aydın Peker, Beyaz TV'de yayınlanan Beyaz Futbol programına konuştu. Olgun Peker, şike davasında örgüt kurmak ve yönetmek suçuyla yargılanıyordu. Tahliye edilen ve yeniden yargılanacak olan Aydın, önemli ifadeler kullandı. Aziz Yıldırım'la "davanın 1 numarası sensin" diye birbirlerine takıldıklarını ifade eden Aydın'ın açıklamaları şu şekilde:

"Mahkeme yeniden yargılanma kararı verince bu karar aleyhine bir takım konuşmalar oldu. Bunun olmaması gerekiyordu. Adaletli karar veren insanlara bu önyargı oluşmasın diye bu röportajı yapmaya karar verdim. Ülkemizde olan bir çok şeyi insanlar görmemezlikten geliyor. Bugün güçsüz olanlar yarın güçlü olabilir. Bugün bir şeyler yapıldıysa ve bunu birileri yaptıysa bunu anlatmak gerekir."

"Kanunu temsil eden herkese sonsuz saygımız vardır. Bu dosyada göreceğiz ki T.C'den alınan yetkileri bazı insanlar kolayca kullanabiliyorlar. Bunun olmaması lazım."

NEDEN 1 NUMARA?

"Öyle olmas gerektiği için herhalde. Ben bu sorunun cevabını bulamadım. Bunu böyle adlandıranlara sormak lazım. Böyle "bir numara" bir isimlendirme oldu. Benim şikeyle hiçbir bağlantım yok. Ben bunu biliyorum ki bu şike davası değil. Hala sporun içindeki birtakım insanlar benim şikeden beraat ettiğime, benden şike ile ilgili mahkemeden şike ile ilgili soru sorulmadı."

"Ben ne örgüt lideriyim, ne de böyle bir iddiam var. Benim Aziz Yıldırım'la 3 Temmuz'dan önce oturup kalkma sayım 4 olmaz. 3 keredir. Yaptığım işle alakalı görüşmüştüm. Benim sayın Aziz Yıldırım'la ne bir tapem ne de görüşme kaydım vardır. Burada görevini kötü kullanan insanlar oldu. İnsanlar bu konunun cezaevi kısmındalar. Bence cezaevi konusundan daha mühim bir şey var. Bu konuda aleyhimde milyon tane haber yapıldı. 2011 yılından beridir business kart taşıyamıyorum. Google'dan beni arayan işadamları benimle ticaret yapmıyorlar."

"Ben gözümle görmediğim hiçbir şeyi başkaları hakkında yorumlamam. Aziz Yıldırım'ın kişiliği kişiden kişiye değişir. Yıldırım'ı Fenerbahçe başkanı olarak yargıladığımız zaman Fenerbahçe'ye çok iyi başkanlık yapıyoru ve bunu kimsenin yargılayacağını düşünmüyorum. Mahmut Uslu beyin iki konuşmasında şöyle bir yorumu var. Bizim Olgun Peker'le bir alışverişimiz yok, böyle bir tanışıklığımız yok... Sanki bu davanin müsebbibi benim. Benim yüzümden Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe zor duruma düştü, ben kötü bir adamım... Bu davanın sebebi ben değilim. Bu dava Aziz Yıldırım'ın üzerine kuruldu, biz de ona ulaşmak için kullanılan insanlarımız. Biz yumuşak toprağız, bize ekilen ürün çabuk verimli oluyor. O yüzden biz kullanıldık."

"Ben İlhan beyle (Ekşioğlu) bu davadan sonra hiç görüşmedim. Gasp büro amirliği, 2010 yılının Kasım 14'ünde tahkikata başlıyor. Bochum dosyasına göre. Bunu Sarıyer'de bir savcımız takip etti. Beyoğlu'nda görülürken bu dosya, dosyada ismim yokken Asayiş Şube Olgun Peker, Bülent Uygun gibi isimler bu işin içinde diye bildirdi. Bochum dosyasıyla hiçbir alakamız yok."

"BÜLENT UYGUN TRANSFERİYLE BAŞLADI"

"Bu dava benim tahminlerimce Bülent Uygun'un Bucaspor'dan Eskişehirspor'a 6 Ekim'de transferiyle başladı. Rahmetli İbrahim Yazıcı "benim maçıma hiç gelmiyorsun diye sitem etti. Ben de ona önce senin maçına geleyim, sonra da seni alayım Eskişehir maçını izlemeye gidelim dedim. Bu haftadan sonra Bülent hoca Eskişehirspor'a transfer oldu. Olaylı bir şekilde transfer oldu. Bülent hocayla 2004 yılından sonra ne sevgide ne de sohbette eski sevgimiz olmadı. İnsanlar her zaman birbiriyle yan yana olmak zorunda değil. Bülent hoca hiçbir zaman benim şirketimden oyuncu transfer etmemiştir. Bucalılar bu transferi benim yaptığımı yorumlamışlar."

"O dönem bu davayı başlatan emniyet müdürümüz Bucalı ve Bucaspor Kongre üyesi. İnsanlar görevlerini bazen kendi şahsi isteklerine göre kullanıyorlar. bayram değil seyran değil, niye "öpüldük" diye düşündük. Olgun Peker ve Bülent Uygun ismi basına servis ediliyor durduk yere. Sonra 14 Kasım'da asayiş şube bu raporu yazıp işlemi başlatıyor. O sırada telefonlarımız dinleniyor. Giresunspor'da da kongremiz var. Başkan adayı da o sıra aleyhime konuşuyor. Bir adam 3 ay önce görevi bırakıp, kalması için o kadar baskı varken yönetimi zorla alma gibi bir işe girme olanağı var mı? Bu kulüp başkanımızı alıyorlar ve Olgun Peker sana şunu şunu yapıyor diyorlar."

"22 Kasım'da Giresunspor başkanı durduk yere şehri çeteler yönetiyor diye bir açıklama yapıyor. 23 Kasım'da Gasp Büro Amirliği'nde yapılan araştırma sonucu çeteler var diye bir açıklama yapıyor ve bu dosyayı organize suça yolluyor."

"MEHMET BERK SONRADAN DAHİL EDİLDİ"

"Sonra dinleme kararı veriyor savcımız Zekeriya Öz. herkes bu dosyada Mehmet Berk'i konuştu. bence bu dosya Mehmet Berk'e teslim edildi. 27 Mayıs'a kadar Mehmet Berk'le ilgili bir şey yoktu. Zekeriya Öz başlattı, her şey hazırlandı ve kollektif bir anlayışla en son Mehmet Berk'e teslim edildi. Madem Giresun'da bir çete var Eskişehirspor'un hocasını neden dinliyorsunuz?"

"Giresun'da bir esnaf Eminönü'nden Volkan ve Emrah isimli oyunculara zorla senet imzalattığımız ve senetleri Etiler'deki şirketimizin kasasında sakladığımız yönünde mahkemeye e-mail ile ihbar yapıyor. Bu oyuncuların faiziyle paraları ödendi ve borcumuz yok. Benden 2 sonraki başkan kendi şahsi çeklerini vermiş; ama ofisin basılması ve aranması gerek anlaşılan."

"Ne zaman beni ofisim aranıyor? 7 Nisan'da. Bu arada da daha önce hakkımda araştırma yapıldığını duyduğum için 2 kere organize suça gittim. ben geldim, benim hakkımda ifade vermeye gerek varsa ifade vereyim. Gerek yok dediler. 7 Nisan'da Amsterdam'dan Düsseldorf'a hareket halimdeyim. Ofisteki bayan arıyor ve polislerin kendisinin de gelmelerini istediğini söylüyor. Ben de gidin dedim."

"16 Şubat'ta Olgun Peker diye bir suç örgütü var. Bu alt ve üst liglerde takımları ve yüzlerce oyuncuları var. Bunlara şike maçları oynattırıyor, tehdit ediyor. Bunların şike yaptığından şüphelenen bir TFF başkanı var. Bir örgüt var ve bunun başında Olgun Peker var deniliyor. Telefon dinlemeleri vardı o zaman, dinleniyordu. Buna ne şimdiki cumhurbaşkanının ne de şimdiki yönetimin izin vereceğini düşünmüyorum. Eski Türkiye'ye böyleydi. Aziz Yıldırım hedef oldu. Aziz Yıldırım'ın özel yetkili mahkemeye çıkarılması gerekti. Bunu için iyi bir toprak lazımdı ve bu da bendim."

"Bir menajerlik şirketim var denildi. 1 tane şirketi var. Alt ve üst liglerde takımlarım olduğu açıklandı. Ben bile şüpheye düştüm kendimden. Mahkeme bitti ve beraat ettim, kimse yazmadı. Korksam bu röportajı yapmazdım. Neden korkayım ya? Yapılan bana yapılmış. Bir Gökdeniz Kadadeniz olayı var bana yapıştırıldı, göstereceğim hayret edeceksiniz."

"3 Temmuz günü beni geldiler otelden aldılar. O kadar rahatım ki ben. Oteldeki personel arkadaşlar da rahatlığıma şaşırdı, çünkü bekliyordum böyle bir şeyi. Gittik, evi arayacağız dediler. Eşim evde tek, rica ettim içeri girmesinler dedim. Biz gidelim, eşim çıksın arayın dedim. Öyle de yaptılar. Televizyonu açtım, Aziz bey alınmış ve bütün spor adamları yakalanmış. Dedim bugüne denk gelmesi iyi oldu, ben de aradan sıyrılır çıkarım dedim. O sezonu yurtdışında geçirmişim. Kendimi hiç o olayın içinde görmüyordum. Savcılıkta olayı anladım. Savcılıkta bana şike sorulduğunda anladım. O zamana kadar hiçbir şeyden haberim yok. Başka bir savcımız Mehmet Berk'e geldi. Mehmet Berk bey kimin ifadesini alıyorsunuz diye sorudğunda "Ben ağaların" ifadesini alırım dedi. Şike sorusunu bana Mehmet Ekinci sordu. Bununla ilgili ağır cevap verdim. "Bunu yazarım" dediler. "Bunu yazın diye söyledim" dedim. Böylece şike dosyasına dahil edildik. Şikeden beraat ettik."

"AZİZ YILDIRIM DİK DURDU"

"Çıkacaksınız 20 yaşındaki bir çocuğa böyle zorla senet imzalatacaksınız. Olur mu böyle bir şey. Mahkeme esnasında Aziz beyle çok görüştük. Aziz bey 60 yaşlarında toplumda konum sahibi olmuş birisinin başına böyle bir şey gelse yıkılır insan. Aziz Yıldırım çok dik durdu dava boyunca. Onun avukatı değilim ve onunla çok görüşen biri de değilim. Onun konumundaki biri için zor bir şey Allah kolaylık versin. Mahkemede takılıyorduk "1 numara sensin, 1 numara benim" şeklinde. Şekip Bey'in intihar teşebbüsü yoktu ama çok morali bozuktu."

"Ben 2000'li yılların başında maalesef sorunlar yaşadım ve onları mahkemeye verdim. Ben gerçekten söylenilen adam olsam, suç örgütü lideri olsam o örgütü dava eder misin? Ben hakkımı her türlü ararım bedeli ne olursa olsun. Gökdeniz ile Fatih Tekke olayı olmuş. Onları aradım böyle bir olay olmuş diye. Onlar da olayı anlamadıklarını söylediler. Haber yapan gazeteyi aradım. Bize İstanbul Organize Şube bana servis yaptı dendi. Zaman Gazetesi yaptı bu haberi. Gökdeniz Karadeniz ve Fatih Tekke'nin araçlarının kurşunlanmasının sorumlusu olarak Olgun Peker isminin çıkarıldığı yönünde bir haber."


Tümü
 Reklam