Arama Logo

Spor yazarlarından Beşiktaş-Lyon yorumu




32
YAZARLARDAN DEĞERLENDİRME
Spor yazarları, Vodafone Arena'da oynanan Beşiktaş-Lyon maçını değerlendirdi.
YAZARLARDAN DEĞERLENDİRME
31
FABRI KURTARDI(ERMAN TOROĞLU)
Beşiktaş'ın bu turda oynadığı iki maça bakın o kadar çok yorum yapabilirsiniz ki. Hepsi doğru olur. Bardağa dolu taraftan baksanız farklı, boş taraftan baksanız farklı. Oradaki maçta Fabri yaktı, buradaki maçta Fabri kurtardı. Oradaki maçta hakem iyiydi, buradaki maçta da hakem iyiydi. Oradaki maçta rakip takımın başkanı son derece ahlaksızca bir organizasyona girişti başarılı oldu. UEFA da bu ahlaksızlığa çanak tuttu.
FABRI KURTARDI(ERMAN TOROĞLU)
30
RAHAT GEÇEBİLECEKTİ
Buradaki maçta Beşiktaş'ı kilitlemeye kalktı. Ama şunu düşünemediler. O ahlaksız başkan onları yaptırmasa, UEFA da bunları yapmasa dün akşam belki de böyle bir Beşiktaş görmeyeceklerdi. Belki de çok rahat turu geçebileceklerdi. Ama Türk insanını, Türk toplumunu tahrik edersen karşında böyle bir seyirci grubu ve onun baskısıyla böyle bir futbolcu grubu bulursun.
RAHAT GEÇEBİLECEKTİ
29
AHLAKSIZ BAŞKAN
Peki tur hangi takıma yakındı? Hiç kimse ne Fransız takımına, ne de Beşiktaş'a yakındı diyemez. Dün akşam tamamen bir Rus ruleti oynandı. Maç bitmedi tur ikisine de gelirdi. Uzatmalarda da tur ikisine gelirdi. Penaltılarda da tur ikisine gelirdi. Peki iki maçta da bakalım, kimi idam edelim? Bir tek ahlaksız var. Rakip takımın başkanı.
AHLAKSIZ BAŞKAN
28
ŞAPKA ÇIKARMAK..
Şu anda Türkiye'yi Beşiktaş'tan başka bir takımın bu tarz mücadele ve futbolla Avrupa'da temsil edeceğini zannetmiyorum. Galatasaray'ı ve Fenerbahçe'yi gördükten sonra bu Beşiktaş'a şapka çıkarmamak imkansız. Ne demişler? Galiptir bu yolda mağlup. Bir tek şey diyebilirim; Teşekkürler Beşiktaş. Şunu da unutmayalım. Oradaki hakem de iyiydi, buradaki hakem de
ŞAPKA ÇIKARMAK..
27
O HARİÇ TEBRİKLER

Talisca'ya söylenecek fazla bir şey yok... En içteninden helal olsun! Neler yaptı, ne goller attı... Ama bir gol kaçırdı ki akılara zarar. Uzatmalarda o topu içeri atsa belki de şu anda Beşiktaş, yarı finalde kim gelecek onu düşünüyordu. İnanılır gibi değil. Ama dedim ya; dün oynanan maçta iki takımdaki bütün futbolcuları tenkit edebilirsiniz ama iki takımda oynayan tüm futbolcular büyük bir alkışı da hak etti bence. Çok keyifli bir maç izledik. Fransız takımının ahlaksız başkanı hariç herkesi tebrik ediyorum. Ama o ahlak noksanı adam hariç!

O HARİÇ TEBRİKLER
26
YAZIK OLDU(GÜNTEKİN ONAY)
TARİHİ maça Vodafone Arena’da tanıklık etme şansı buldum. Deyim yerindeyse çok yazık oldu. Penaltılarla kaybetmek çok üzücü. Ancak yine de bu heyecanı sadece Beşiktaşlılar’a değil bütün ülkeye yaşatan ve emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım.
YAZIK OLDU(GÜNTEKİN ONAY)
25
DAHA GÜÇLÜLER
LYON kabul etmek gerekir ki Beşiktaş’tan daha güçlü bir ekip. Özellikle de Marcelo’nun yokluğunda Mitroviç’in hem pozisyon hatalarıyla hem de ağır kalması yüzünden Lyon’a maç boyunca çok pozisyon verdik. Mitroviç’in açıklarını zaman zaman Gökhan Gönül zaman zaman da yüreğiyle oynayan Tosiç kapatmaya çalıştı. Beşiktaş’ta Talisca çok iyi bir mücadele ortaya koydu. Attığı 2 golün dışında sahanın her yerinde vardı ve Lyon’u en çok rahatsız eden isim oldu. Babel de son derece disiplinli ve güçlüydü.
DAHA GÜÇLÜLER
24
TEK KALEYE DÖNDÜ
CENK Tosun olağanüstü bir eforla oynadı. Ancak özellikle Oğuzhan-Necip değişikliğinden sonra pas yüzdemiz çok düştü, Quaresma da çıkınca topu hiç ileriye taşıyamadık ve maç tek kaleye döndü.
TEK KALEYE DÖNDÜ
23
İNLER’E NEDEN KATI?
ŞENOL Güneş hoca Gökhan İnler konusunda neden bu kadar katı hiç bilmiyorum. Ancak hem tecrübeli, hem bu tansiyonu kaldırabilecek kalitede ve de deneyimde bir futbolcu. En azından penaltı kullanabilecek bir oyuncu.
İNLER’E NEDEN KATI?
22
TÜM OLUMSUZLUKLAR...
LYON başta Lacazette olmak üzere özellikle de Tolisso ve Valbuena ile çok etkili oynadı. Buna rağmen Beşiktaş bu takımı İstanbul’da 2-1 mağlup etti. Bu maçın teknik analizine girmek çok da doğru değil. Marcelo’nun yokluğu, Adriano’nun sakatlanması ve Aboubakar’ın cezası gibi tüm olumsuzluklara rağmen işi bu noktaya kadar getiren herkesin emeğine ve yüreğine sağlık.
TÜM OLUMSUZLUKLAR...
21
ŞANS KAPIYI ÇALDI(ŞANSAL BÜYÜKA)
Beşiktaş’ın Avrupa kupalarındaki en iyi maçlarından biri değildi hiç kuşkusuz... Ancak Lyon’a orta sahayı bu kadar teslim etmişken, son yarım saatte müthiş bir baskı yemişken yine de “şans kapıyı iki defa çaldı...“ Bitime sadece 4 dakika kala, Babel kaleye sadece üç- beş metre mesafede ve önünde seken topu üstelik rakip kaleci Lopes yerdeyken ağlara gönderebilse, tarih yazılmış, Beşiktaş büyük ihtimalle yarı finale çıkmış olacaktı... Hadi Babel‘i geçtim...
ŞANS KAPIYI ÇALDI(ŞANSAL BÜYÜKA)
20
MUCİZE ADAM
Beşiktaş‘a bu maçta iki altın gol kazandıran “mucize adam“ Talisca uzatmanın ilk bölümünde attığı gollerden çok daha rahat bir pozisyonda topu filelerle buluşturabilse, yarı final gene Beşiktaş‘ın avuçlarında olacaktı... Yapamadık, atamadık, turu kopartıp alamadık... Açıkcası uzatma bölümü başlayınca penaltı  umuduna sarıldığımı söylemeliyim...
MUCİZE ADAM
19
HESABI STOPERLER BOZDU
İlk maça olumsuz anlamda damga vuran kaleci Fabri‘nin bu maçta yaptığı mucize kurtarışlara, penaltı atışlarında yenilerini ekleyeceğini ve elleriyle Beşiktaş‘ı yarı finale taşıyacağını düşündüm, inandım, her futbolsever gibi buna kendimi hazırladım... Ama olmadı... Hesabı iki stoper Tosiç ile Mitroviç bozdu... Bu kadar yavaş, bu kadar göstere göstere penaltı atmaları, günün bir başka başarılı kalecisi Lopes için inanılmaz bir fırsat oldu... Biz turu Fabri‘nin ellerinden beklerken, tur Tosiç ve Mitroviç‘in ayaklarından çıkıp Lopes‘in ellerinde eriyen kurtarışlarla Lyon‘un oldu...
HESABI STOPERLER BOZDU
18
EN AZ GÖRÜNEN ADAM
Niye bu baskıyı yedik... Takımın defansif anlamdaki “herşeyi“ Atiba, en fazla görünmesi gereken maçta belki de enaz görünen adamdı... Oğuzhan etkili olamadı, Talisca daha çok hücumda kalınca, orta sahada geniş boşluklar oluştu , Lyonlu oyuncular en ufak bir dirençle karşılaşmadan Beşiktaş ceza alanının içine kadar gelebildiler...
EN AZ GÖRÜNEN ADAM
17
ALDIRMA KARTAL
Biliyorum, bugün herkes “yazık oldu“ diyecek... Finale bir adım kalmışken, Beşiktaş büyük bir şansı yakalamışken, sezon başından bu yana finali çok fazla hak etmişken “yazık oldu“yu bile az bulurum... Beşiktaş kalitesiyle, seyircisiyle, yönetimiyle bu finali gerçekten hak etmişti... Ama futbolda her zaman hak edenler kazanamıyor... Bir maç, bir yanlış, bir penaltı, bir sezonunuzu götürebiliyor... Beşiktaş‘ın başına gelen budur... “Aldırma Kartal“ diyeceğim ama gel de aldırma...
ALDIRMA KARTAL
16
JİLET GİBİ(ALİ ECE)

LACAZETTE tam anlamıyla bir komple forvet. Klas bir açık oyuncusu kadar iyi dripling yapabiliyor, adam eksiltebiliyor; ofansif merkez orta saha gibi oyun kuruluşunda pasörlüğe soyunabiliyor. En fenası uzaktan veya yakından, ayak içiyle plase ya da gelişine sert vurabiliyor. Böyle bir oyuncuyu etkisizleştirmek için birebir pozisyon almak yetmez. Kompakt bir anlayışla Lacazette’in oynadığı alanı kolektif kademeyle savunmak gerekir. Misal çift bıçaklı jilet gibi yapmak gerek: 1. bıçak kılı koparacak 2.si kalanı kökünden kazıyacak!

JİLET GİBİ(ALİ ECE)
15
İFTİRA ATAR GİBİ
Beşiktaş’ın ilk yarıdaki en önemli eksiği bu oldu. Bu yüzden Lacazette rahat dripling ve verkaç yapabilecek boş alanlar buldu, topu sürdü şut pozisyonlarına girdi, defalarca tehlike yarattı. Bunlardan biri direkten döndü, diğeri maalesef gol oldu.  İlk yarıda bir başka eksik, oyun kurulumu aşamasındaydı.  Marcelo savunma kademesi organizatörlüğü dışında ilk topları pozitif çıkarma konusunda da mumla arandı. Tosiç bazı pasları düşmanına iftira atar gibi attı!
İFTİRA ATAR GİBİ