"Sekizinci haftada 2.5 takımı söylerim"

Arda’nın ayrılık kararı direkt hoca ile ilgili değildir. Asla olamaz! Dönüşü de hocayla ilgili değildir. Arda, kendi değerlendirmesini yapmıştır. Anlık, fevri bir karar mı vermiştir, çevresinin kararda bir etkisi var mıdır? Sağlıklı düşündüğünde böyle bir karar vermiştir.

Değerlendiren merciler vardır. Ama bir milli takım hocasının böyle davranması bana makul gelmiyor. Futbolcularıyla yakın temasta olabilir ama Türkiye, Arda’nın ayrılışını Fatih Hoca ile ilgili olarak değerlendirdi. Aynı kanaatte değilim. Ne gidiş nedeni Fatih Hoca’dır ne de de dönüş nedeni Lucescu’dur.

Değişik boyutları var. Bir gün yeniden açmak gerekirse, konuşuruz. Fakat şimdi önümüzde milli maçlar var ve bunları konuşmanın bir yararı yok. Nedeni Fatih Hoca ile ilgili değildir. Dönüş nedeni de Lucescu ile ilgili değildir. Başka boyutları var. Günü gelirse bu konuda ayrıca konuşabiliriz.

Mutlaka isabetli yorumlar da var ama maç öncesi ve içinde yapılan yorumların önemli bir kısmında yorumcular futbola, oyuna ve sistemlere farklı anlamlar yüklemeye çalışıyor. Kısacası, kafa karışıklığına neden oluyorlar. Futbolu, basit bir oyundan atom parçalamaya, kimyaya, 3 bilinmeyenli, 5 bilinmeyenli denklem sınıfına koymaya çalışıyoruz. Böyle bir şey yok!

İzleyici, oyunu anlayacağı, daha basit ve daha net yorumlar bekliyor. Oysa izleyici, konuşmalarının arasına nokta ve virgül dahi koymayan yorumlara muhatap oluyor. Bu kadar karmaşık ve çapraşık yorumlar kafa karıştırıyor. Oyun içinde de durum böyle. Bakın bir sistem, 90 dakika içinde 5 kez değişmez. Futbolda böyle bir şey yok. Hiçbir hoca sistemle bu kadar oynayamaz. Tüm yorumcular elbette çok değerli. Onları yermiyorum ama biraz abartılı yapıyorlar. Ya kendilerini farklı göstermek istiyorlar ya da çok konuşuyorlar. Bu da bir yerde abuk subuk sınıfına giriyor.

Soldado, kısa dönem oynamasına rağmen Fenerbahçe’de ciddi işler yapabileceğini göstermiştir. O ve Valbuena, rövanşın iki kilit adamı olur. Tabii Soldado’nun yan toplarda ne kadar etkili olabileceğini, arayış içinde olduğunu görüyoruz. F.Bahçe, turu kanatlarla kazanır.

Çünkü orta sahadan öldürücü defans arası veya arkası paslar atması çok zor. Valbuena zaten etkili bir oyuncu. dirar ve ona eşlik edebilecek iki bek de hücum denemeleri yaparsa, o zaman Vardar rövanşında Soldado maçın adamı olacaktır.

Hepsi çok iyi. Bu transferler taraftarı tribüne çeker, beklentileri yükseltir. Mariano, geçen yılın en iyi beklerinden. Maicon da fevkalade iyiydi. Fernando’dan çok iyi işler bekliyorum. Gomis, iyi başladı. Feghouli, çizgisini bulursa taraftarı ayağa kaldırır.

Giuliano, Soldado, Dirar ve Isla sıradan isimler değil. Pepe, Medel ve Negredo, Avrupa’nın yakından tanıdığı isimler. Başakşehir ve Trabzon’u da es geçmemeli. Özellikle Burak, Trabzon için önemli bir güç. Bu transferlerin bir artısı bir de eksisi olabilir. Bu isimler biraraya gelince her şey güllük gülistanlık mı olur? O kadar kolay değil.

Takımlar 6. - 7. haftadan sonra gerçek kimliklerini bulur. Bu transferleri ve var olanları pozitif tuttuğunda büyük avantajdır. Saydığımız isimler, sonradan oyunun kaderini değiştirecek kadrolara kavuşturdu. Sahaya çıktıklarında kulübelerine baktığın zaman “Bu adam niye oynamıyor” diyeceğiniz 3-4 isim olacak. İşte kulübelerde sorun yaşamayan takım, en büyük avantajı sağlayacaktır. Kaçınılmaz, istemediğimiz görüntülere de şahit olacağız. Oyuncu değişikliklerinde vücut dilleri, sözünü ettiğim bu görüntüleri sergileyecektir.

O transferi PSG’nin hocası yapmadı. Katarlılar yaptı. Bonservisi 222 milyon Euro edebilecek tek bir adam varsa, bu Messi’den başkası olamaz. Neymar da çok değerli. Ama bir de parasının değerini bilmeyenler olabilir. Bu öyle bir iş. Bir çok kulübün bütçesinden fazla.

Vardar maçında kaçırdığı gol çok zor pozisyondu. Seken bir toptu ve soluna geldi. O topu ancak üst düzey bir golcü bekleyebilir. Ozan kadar rakip ceza sahasına giren bir F.Bahçe orta sahası var mı? Adamlar kendilerini aştı. Ama F.Bahçe mi müsade etti yoksa onlar tarihi günlerinden birini mi yaşadı?

F.Bahçe üretmede zorlanıyor. Bir zenginliğe ihtiyacı var. Bunu da orta sahada ve ileri uçta yaratmalı. Aykut Hoca’nın “Turu geçeriz” sözüne katılıyorum. Çünkü F.Bahçe, Vardar ile kıyaslanamayacak kadar kaliteli. Ama bu yetmiyor, ki örneğini G. Saray yaşadı.

Aykut Hoca, Göztepe maçından sonra stoper zaafından bahsetmişti. Vardar maçında Topal’ı oynattı. Ama Topal da aradığı özellikleri tam yansıtamıyor. Ya transfer yapacak ya alternatifleri değerlendirecek. Bu arada kalesine attığı golde Topal kadar Kameni’yi de hatalı.

F.Bahçe bu orta sahayla gol atmakta hatta pozisyon üretmekte zorlanır. Ozan’ın kaçırdığı gol, her futbolcu için talihsiz ve beklenmeyen bir pozisyondu. Soldado’dan seken bir toptu. Onu ancak çok üst düzey golcüler bekleyebilir. En zor pozisyonlardan. Soluna geldi. Ozan’a biraz haksızlık yapılıyor. Tek gol pozisyonuyla değerlendirme yanlışı yapılıyor. F.Bahçe’nin hangi orta saha oyuncusu onun kadar ceza sahasında gol arıyor.

Finlandiya hariç, 3 maçı kazanırsan gidersin; ya da 4 maçta 10 puan yaparsan da. milli Takım grupta düşündüğümüz sonuçları alamadı. Ama önceki gruplarda da öyleydi. “Türkiye’nin Rusya’ya gitme şansı yoktur” der misin? Kimle yaptığımız değil, nasıl yaptığmız önemlidir.