Fenerbahçe'yi Avrupa'da şampiyonluğa taşıyan ve Avrupa basketbolunun en başarılı koçu olarak gösterilen Zeljko Obradovic'in de kariyerinde 'kontrolü kaybettiği' bir an var. İşte Obradovic'in ağzından o dönem ve yaşananlar...
24
"BASKETBOLU SEVMİYORSUNUZ"
"2 yıl önce oğlumla ve bir arkadaşıyla birlikte tatildeydim. Onlara, "Basketbolu seviyor musunuz" dedim. "Evet" dediler. "En son ne zaman basket oynadınız" dedim. "20 gün" dediler. "20 günse, siz basketbolu sevmiyorsunuz" diye cevap verdim."
23
PARA 2. PLANDA
Fenerbahçe Beko Başantrenörü Zeljko Obradovic, basketbol tutkunu bir insan. Uzun zamandır Avrupa'nın en çok kazanan koçu, ancak para kendisinin de söylemlerine göre hep 2. planda.
22
"BEN TOPLA UYUYORDUM"
"Bir şeyi seviyorsan, seviyorsundur. 20 gün boyunca topu eline almamak mı? Basketbolu seven biri için bu imkansız. Ben topla uyurdum. Sabahtan akşama kadar idman yapardım. Para önemli değil. Bu sadece sana değer verenlere yardım etmeni sağlayan bir araç."
21
TRAFİK KAZASI HAZIRLADI
88'de Yugoslavya ile finallerde yer aldı, 90'da Arjantin'de Dünya Kupası madalyası kazandı. 89'da ise bir trafik kazasında bir kadıın ölümüne neden olduğu gerekçesiyle hapis cezası aldı. Bu dönem, onu hayatının en önemli günleri için hazırladı.
20
PARTIZAN'DAN TEKLİF GELDİ
1991'de, milli takım ile İtalya'daki Avrupa Şampiyonası için hazırlanıyordu. Sonra Partizan'ın sportif direktörü geldi ve, "Gelecek sezon takımı çalıştıracak bir koç yok elimde" dedi. "Benim bildiğim bir koç var" diye cevap verdi. "Kim" diye soru gelince, "Ben" dedi. Bu konuşmanın yaşanmasını uzun süredir bekliyordu.
19
AVRUPA'NIN EN İYİSİ OLDU
Bu beklenmedik diyalog, Avrupa'nın en başarılı koçunun da ortaya çıkmasını sağladı. Obra, kulüpler çapında 9 kez Avrupa kupası kazandı.
18
"EN ÇOK ETKİ EDİLECEK SPOR"
"Benim için basketbol, bir teknik adamın oyuna en çok etki edebileceği spor. Hızlı kararlar vermeli, durumu analiz etmeli, eğer her şey yanlış giderse diye bir B planı olmalı. Oyuncuların benim verilen zamanda en olası çözümü aradğımı anlamaları gerek. "
17
"İLK 3 AY UYUYAMADIM"
"Partizan'ın başına geçtiğimde, ilk 3 ay boyunca düzenli uyuyamadım. Oyuncuların sorduğu bir soruya doğru cevap veremem diye korkuyordum. Her problem için hazırlanıyordum, idmandaki her şeyi açıklamak istiyordum, ne istediğimi açıkça belirtmek istiyordum. Belli ki bir noktada oyuncular bana inandı."
16
KİMSEYİ ARKASINA ALAMADIĞI DÖNEM
Avrupa'nın en büyük koçu olsa da, ona inanılmayan bir an, yaptıklarının olumlu sonuç vermediği bir dönem de vardı. Basketbol aşkıyla ve para ile ilgili sözlerinin, yanlış anlaşıldığı bir dönem. Kimseyi arkasına alamadığı bir dönem.
15
EN İYİ OLARAK SIRBİSTAN'DA
2004 yılında Obradovic, Sırbistan Milli Takımı'nın başına döndü. Buraya Avrupa'nın en iyi koçu olarak dönmüştü. Partizan, Joventut, Real Madrid ve Panathinaikos ile kupalar kazanmıştı.
14
BAŞARISIZLIK İYİ KARŞILANMADI
Yugoslavya'nın altın jenerasyonu yoktu ama çok yetenekli oyuncular vardı. Yarısından fazlası NBA'de oynayan bir ekipti bu. 2004'te Atina Olimpiyatları'nda yaşanan başarısızlık, bu yüzden iyi karşılanmadı.
13
BÜYÜK ŞOK YAŞANDI
İlk maçta Arjantin'i neredeyse eliyorlardı ancak sahneye Ginobili çıktı. Sonrası ise şok yarattı. Yeni Zelanda ve Çin'e kaybedildi. Büyük beklentiler, bir sonraki yıla kaydırıldı.
12
EUROBASKET'TE ZAFER BEKLENİYORDU
2005 yılında Sırbistan Eurobasket'e ev sahipliği yaptı ve tüm ülke, ezici bir basketbol bekliyordu. Başlarında da çok tanıdık bir koç vardı. Bodiroga, Radmanovic, Milicic, Jaric, Krstic gibi yıldızlar da takımdaydı. Çılgın bir destek vardı.
11
SON ÇEYREKTE KAYBETTİLER
Çeyrek finalde Sırbistan, Fransa ile karşılaştı. Kimse Fransa'ya şans vermiyordu. 12 dakika kala, Sırbistan 8 sayı öndeydi. Sonra her şey bir anda değişti. Fransa maçı 74-71 kazandı.
10
FIRTINA HAKİMDİ
Maç sonrasında tüm Sırbistan'da fırtına hakimdi. Maç sonrasındaki basın toplantısı da bilinenlerden farklıydı. Yugoslav basketbolunun da en ünlü maç sonu konuşmalarından biri gerçekleşti.
9
OYUNCULARI HEDEF ALDI
Obradovic suçlu olduğunu söyledi ve istifa etti. Basın toplantısına tek başına geldi, yanında hiçbir oyuncu yoktu ve 40 dakika konuştu. Oyuncuları hedef aldı. Konuşmanın İngilizce'ye çevrilmesi istendi bir ara, Obradovic cevapladı: "Üzgünüm arkadaşım, bunu çevirmek kolay değil."
8
Yıllar sonra o anları anlattı: "Oyuncuların bencilliklerini bitirmek için bireysel görüşmeler yaptım, ama işe yaramadı. Bu utanç için tek neden bu. Sordum: sorun ne dedim. Neden sizin doğru şeyi yapmanızı sağlayamıyorum? Ama bir cevap alamadım. Koca milli takımda sadece birkaç oyuncunun gerçek anlamda konsantrasyonu vardı. Bu konuda konuşmak beni yaralıyor, hiç böyle bir şey görmemiştim. Hedefimizin bizi birleştireceğini düşünüyordum ama hepsi birbirinden nefret etti. Birbirlerine bakmıyorlardı, hiç böylesini görmemiştim. Orada kalamazdım çünkü kalsaydım kendimi tımarhanede bulacaktım."
