- Farklı takımlardan futbol tutkunu arkadaşlarıma seni sordum. Hepsinin ortak görüşü “Çok başarılı, efendi ve güzel bir eşi var” oldu. Herkesin seni bu kadar sahiplenmesini neye bağlıyorsun?
Çok teşekkür ederim. Bu sevgiyi hissedebiliyorum. Üstelik bu sevgi yalnızca Galatasaray taraftarına ait değil.
- Türkiye’de hayat nasıl geçiyor, ‘yenge’ buraya alışabildi mi?
Üç yıldır burada birlikteyiz. Alışma konusunda zorlandığımız noktalar oldu. Güney Amerika ile karşılaştırdığımızda dil farklı ve trafik çok yoğun. Bu nedenle fazla dışarı çıkamıyoruz. Gerçi şehir merkezine taşındık ve artık şehirde dolaşabileceğiz. Güzel İstanbul’u yakından tanımaya ve keyfini çıkarmaya çalışıyoruz. Bu kültürü tanıdığımız için kendimizi şanslı hissediyoruz.
- Galatasaray seneye Şampiyonlar Ligi’nde olacak mı?
Bunun için mücadele ediyoruz. Kalan maçlarda elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Futbolda hatta genelde sporda her şey mümkün ve henüz bitmiş bir şey yok.
- Galatasaray defansında geçen hafta arka arkaya 30 saniye içerisinde 2 penaltı yaşandı. Bunu neye bağlıyorsun?
Futbol bu yüzden herkesin çok sevdiği bir oyun. Aynı maçta 3 penaltı kaçıran oyuncu da olabiliyor, uzatmalara 2-1 mağlup giren takım 3-2 de kazanabiliyor.
- Tudor, teknik direktör olarak nasıl bir hoca? Metodunu biraz yorumlamanı istesem...
Çok hırslı bir antrenör. Her zaman yüzde yüz konsantrasyon istiyor. Hücum etmeyi ve baskı kurmayı seviyor. Antrenmanda da maçta da değişen bir şey yok. Bu bakış açısı umarım bize çok yardımcı olur.
- Galatasaray’da kalacak mısın?
Gerek yönetim kurulu gerek kulübün profesyonelleriyle iletişimimiz hep iyi oldu. Zaman zaman yeni sözleşme konusu açılıyor. Daha önce basın toplantısında söyledim, bir kez de sizin aracılığınızla tekrarlayayım...
- Kalecilik nasıl bir meslek?
Kaleci olmak çok ama çok zor bir iş. Örneğin 90 dakika kalenize pozisyon gelmemiş 1-0 öndesiniz ve son 3 uzatma dakikası... Geçen 90 dakikada size bakmayan gözler bir anda size çevriliyor!
- Sürekli tek başına ve tam konsantre olmak hayatta karşılaştığın zorluklarla mücadelende nasıl bir etki yaratıyor?
Kaleci maç sırasında yalnız. Bu diğer oyuncularla karşılaştırıldığında farklı bir pozisyon ama psikolojik etkilerini hayatımda hissetmiyorum. Çünkü aralarda diğer oyuncularla birlikteyiz. O yalnızlık sadece maçlarda!
- Takım iyiyken kaleciye çok fazla iş düşmez ama takım zayıf oynuyorsa gözler kalecide olur. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Nasıl söyleyeyim, biraz nankör bir meslek. Bu rol içerisinde son dakika bir penaltı kurtarırsınız kahramana dönersiniz ya da son dakikalarda bir hata yaparsınız sizden kötüsü olmaz. İkisinin arasında bir yer yok. En zor olan şey de bu.
- Kalecilik anlatılacak bir meslek değil ama kalecilikle ilgili püf noktaları istesem, gençlere bir tavsiyen olabilir mi?
Topla oynamayı, gol atmayı öğrenmeleri gerekir. İnsanlar sevdiği şeyi yapmalı. Meslek olarak yapıyorsunuz ama benim için her zaman bir spor. Ve öyle kalacak. Pek çok erkek için futbol dünyadaki en güzel spor. Bunu bilerek her anın tadını çıkararak oynamak lazım.
- 8 yaşından beri sporun içinde olman, hayatla mücadelende mental ve fiziksel olarak nasıl bir farkındalık sağladı?
Sporcu olduğunuz için vücudunuza özen göstermekle kalmıyorsunuz insan olarak da büyüyorsunuz. çeşitli değerleri benimsiyorsunuz. Yani spor sizi sadece fiziksel olarak hazırlamıyor kişiliğinize de önemli katkılar sağlıyor.