Sabah Spor yazarları, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini analiz etti ve maçın röntgenini çekti. İşte değerlendirmeler
Kadıköy'de cumartesi günü oynanacak Fenerbahçe- Beşiktaş derbisini hangi takım kazanır? Niçin?
Kim ev sahibi ise, o derbinin favorisidir. Bu maçın da galibiyete yakın takımı Fenerbahçe. Geçen sene, pozisyonsuz biten maçı hatırlatayım. Şenol Hoca kalenin önüne otobüs çekti, Fikret Orman maç sonunda "Yenilmeden dönüyoruz" açıklamasını yaptı. Ve Beşiktaş, Kadıköy'e yine yenilgisiz geliyor. Ezeli rakibinden ilk yenilgiyi almamayı yine isteyeceklerdir. Çünkü ligin boyu daha uzun ve mental olarak yıpranmak yerine, puan kaybetmeyi göze alıyorlar. Maç Fenerbahçe'nin kontrolünde geçer. Sonrasını sahadaki ustalar ve hatalar söyleyecek.
Derbi öncesi Beşiktaş'ın 5 puan önde bir rahatlığı var. Ve de çok önemli Leipzig maçı var. Çünkü Şampiyonlar Ligi'nde Porto galibiyeti, hedefi büyüttü. Bu yüzden maçı Fenerbahçe çok daha fazla isteyecek.A ma teknik açıdan bakarsak, Beşiktaş'ın artıları fazla. Kritik derbilerde bütün dünyada kendi sahasında oynayan takım, seyirci avantajıyla bir adım önde olur.
Fenerbahçe kötü oynadığı durumlarda bile Kadıköy'deki derbilerde rakipleri üzerinde ciddi 'psikolojik üstünlük' kuruyor. Fenerbahçe taraftarı, rakibi öfkelendirmek ve baskı altına almak için derbilere zihinsel olarak özel hazırlanıyor. Beşiktaş cephesi, "Kadıköy'de kaybetmiyoruz" diyor. Ama "Kazanamıyoruz" demiyor. Oysa geçen yıl Fenerbahçe en ölü halinde bile Vodafone Park'ta Beşiktaş'ı kupadan eledi, ligde de berabere kaldı. Fenerbahçe'nin psikolojik üstünlük silahıyla Beşiktaş'a karşı derbide bir adım önde olduğunu düşünüyorum.
Galatasaray, 7 gol ve 2 asist yapan Gomis ile yürüyor. Gomis gibi bireysel performansları yüksek iki yıldız daha var (Mariano-Fernando). Bu oyunculardan birinin sakatlanması Galatasaray'ın oyununa nasıl etki eder?
Galatasaray'da bire bir alternatifi olmayan tek isim Gomis'tir. Eren ya da Sinan Gümüş asla Gomis'in yerini dolduramaz.
Eğer Galatasaray çok kulvarda oynasaydı sakatlıklar yaşanabilirdi. Ben Gomis'in kendisine çok iyi baktığını biliyorum. Mariano ve Fernando gerçekten Galatasaray için çok önemliler. Denayer- Linnes ikilisi bu iki yıldızın yokluğunda hizmet verebilir. Ancak; Galatasaray'da şimdi işler yolunda giderken "Doğmamış çocuğa don biçmek" gibi "Sakatlıkta kim kimin yerine oynar?" sorusunu sormak yanlış olur. Asıl sorun Tudor'un Galatasaray'ın oyun planında ne kadar yer aldığıdır.
Örneğin Galatasaray'ın kazandığı 4 maçtaki topla oynama hakimiyetine bakalım: G.Saray: Yüzde 63-Kayseri: Yüzde 37 Osmanlı: Yüzde 37- G.Saray: Yüzde 63 G.Saray: Yüzde 64-Sivas: Yüzde 36 G.Saray: Yüzde 65-Kasımpaşa: Yüzde 35 Galatasaray'ın ciddi bir üstünlüğü olduğunu görüyoruz. Puan kaybı yaşanan Antalyaspor maçında Galatasaray, topa yüzde 47 sahip olurken Antalyaspor ise yüzde 53 sahip olmuş. Yani Galatasaray'ı zafere götüren en büyük etken rakipten daha fazla topa sahip olmaktan geçiyor. Kazanılan maçlarda yüzde 63 topa hakim olma ortalamasına sahip Galatasaray neden Antalya'da yüzde 47'ye düştü? Galatasaray topla oynama üstünlüğünü Antalya maçındaki gibi rakibe kaptırabilir. Galatasaray gibi güçlü oyunculardan kurulu bir takımın Antalya önünde yaşadığı zaafı kalitesiyle aşması gerekirdi. Tudor buna kafa yormalı. Çünkü Galatasaray'ın topa hakim olamayacağı maçlar oynayacak. Tudor, elindeki kalitenin ağır basacağı oyun formatını geliştirmeli.
Gomis'in yokluğunda çözüm üretebilecek bir kadroya sahip değiller. Ancak ilk on biri ile gerçekten gövdeli oynayan bir takım Galatasaray. Yedek kulübesindeki hiçbir isim, bu oyuncuların performansına yakın bile değil. Performanslar üzerine kurdukları ve tıkır tıkır işleyen bir düzenleri var. Ama bu anlayış asla 'sistem' değil. O yüzden sakatlık veya cezalı oyuncular, takımda kapladıkları yer kadar (en az yüzde 10) oyunu geri itecektir. Özellikle Gomis ve Fernando'nun kapladıkları alan ve oyuna etkisi çok daha büyük. Östersunds'a elenirken fena halde fırtına kopmuştu ama haftada bir maç oynamak, kulübedeki sıkıntı nedeniyle Galatasaray'ın ligde ayakta kalmasını sağlayacak gibi.
Dünyanın üst düzey takımlarında bile en önemli oyuncuların sakatlığı bir sıkıntı yaratır. İşte 3 örnek vereyim: Messi, Ronaldo ve Lewandowski… Bunlar sakatlık problemiyle karşılaştığında takımları da bir sıkıntı yaşar. G.Saray'ın en büyük dezavantajı Gomis'in alternatifinin olmayışı. Örneğin Beşiktaş'ta biraz form tutunca Cenk ile birlikte Negredo var. Mariano'nun çok iyi bir sağ bek olduğunu daha gelmeden yazmıştım. Son Kasımpaşa maçında da sahanın bir numaralı yıldızıydı.
Fernando da çok önemli bir futbolcu. İşte bunları da göz önünde alarak Selçuk'u kaybetmemek lazım. Çünkü Fernando'nun şu anda Selçuk'tan başka alternatifi yok.