Maç başlarken 'Rize Stadı niye boş?" diye merak ettim. Yarım saat geçince Rize seyircisinin neden maça gelmediğini anladım. Çünkü Çaykur Rizespor bu lige göre biraz hafif. Sarı-lacivertli futbolcuların hepsi birbirlerine yardım etti. Hiçbiri tek başına oynamaya kalkmadı. Koştular, mücadele ettiler. Zaten Çaykur Rizespor ile bir de kalite farkı var. O zaman fark açıldı. Şimdi düşünüyorsunuz; giden teknik direktör kalsa Aatif kiraya verilecek, Stoch kiraya verilecek. Yöneticiler de belki buna razı olacaklardı. Ama teknik adam değiştikten sonra işler değişti. Şunu çok net söyleyebilirim;
Volkan Şen şu güne kadar oynadığı maçlarda çok iş yaptı gözüktü ama bal yapmayan arı gibiydi. Gidiyor, geliyor, alıyor, veriyor... Asist yapıyor mu? Can alıcı yerlerde yok. Sol kanattan geliyor, sağ ayağıyla 600 tane vuruyor, iki tanesi gol oluyor. Şimdi Aatif geldi, özellikle fizik gücü arttıktan sonra farkı da ortaya çıktı. Hem asist yapıyor hem topu iyi oyuna sokuyor hem de iyi vuruşları var. Böyle giderse de Volkan kenarda oturur, Aatif oynar.
Sow'un o yaptığı vuruşlar enteresan. Röveşata deseniz değil, çünkü röveşatada ayağa kalkarsınız iki ayakla makas yaparsınız ve vurduğunuz top genelde kafanızın üstünde kaleye dik gider. Sow tek ayak üzerinde kalkarak bir vuruş yapıyor. Havadaki topa yapacağı vuruşun ne tarafa gideceğini kestirmek çok zor. Mehmet Topal için zaten söylenecek bir şey yok, gereğini yapıyor. Souza da oturdu. O da artı işler yapmaya başladı. Skorlar da iyi gidince psikolojik olarak da bir rahatlama oldu. Fenerbahçe'de pembe günler başladı. Eğer büyük hatalar yapmazlarsa da kötü pozisyonlara düşmezler. Düşünün, dün gece kaleci Volkan Demirel bir gol yedi, bir de karambol pozisyonu var. Onun haricinde bir pozisyon var mı? Yok... Bu neyi gösteriyor? Fenerbahçe'nin takım olarak iyi defans yaptığını... Yani forvette oynayanlar "Benim işim bitti" deyip rakibi seyretmiyor.
Dün gece üç gol atan Sow'u, ben üç dört pozisyonda Fenerbahçe ceza alanı civarında rakibi kovalarken, faul yaparken gördüm. İşte her şey burada gizli. Mesela dün geceki Fenerbahçe'yi, bir gün önceki Beşiktaş ile karşılaştırıyorum.
Siyah-beyazlılardaki bazı oyuncuların müdahale yapmadan, rakibin arkasında refakatçı gibi koştuklarını görüyorum. Mesela sağ bek oynayan Beck... Futbolda şu vardır: Ne oldum demeyeceksin, dün yok, ne olacağım diyeceksin.
Muhtemelen Moussa Sow ile baş gazeteler okuyacaksınız ama maçın ve skorun altını çizen oyuncunun Mehmet Topal olduğunu belirtmeliyiz. Fenerbahçe 50 lig maçı sonrasında geriye düştüğü bir maçı galip tamamlıyor. Üstelik bunu deplasmanda yapıyor; seyircisi olmadan. Ve yine bunu Lens gibi tabelaya direkt etkisi olan önemli oyuncusunun da yokluğunda gerçekleştiriyor.
İlk yarı Şener aktif dinleniyor, atakları soldan Atıf ve Hasan Ali yönlendiriyor, Sow şahane adam oluyordu.
2. Yarıda 15 dakika tempoyu haklı olarak yavaşlattı F.Bahçe, kontrolü elinde tutarak.
65. dakikada, 70 metre rakip kovalayarak geriye koşan ve kontrayı kesen Persie'nin bu aksiyonu aslında F.Bahçe'nin ulaştığı kondisyon ve mental seviyenin, Atıf'ın golü ise klasının göstergesi idi. Atıf, Sow, Alper, Şener, Hasan Ali ve Persie'nin bu düzeye çıkması, kondisyon açısından güçlü olma, doğru adamı, doğru zamanda sahaya sürme, Türk yardımcılarına kulak verme, saygı duyma, Advocaat ile F.Bahçe'ye gelen "Futbolun doğruları"idi. Takım şimdi bunun ekmeğini yiyor. Hem de somun, somun. Bu fırın, haftaya Beşiktaş'ı da sonuç ne olursa olsun bir hayli terletecektir..
Advocaat her maç yeni bir şeyler deniyor ve takımının yepyeni bir yönünü keşfediyor. Bu bir antrenör için ne kadar ideal bir durumsa futbolcu için de o kadar büyük bir fırsat kapısı. United’ı Alper’le, Akhisar’ı Aatif’la Galatasaray’ı Van Persie, Zorya’ya Stoch ile deviren bir takım için Rize’de bambaşka aktörler sahneye çıkabiliyor. Bir çok firmanın yaptığı yaygın bir uygulamadır, performansa göre ‘Ayın elemanı’nı seçip panoya asmak. Sanırım Fenerbahçe de her maçtan sonra haftanın elemanını Samandıra’da panoya asacak kıvama geldi. Bu Fenerbahçe adına büyük zenginlik. Bu zenginliği yaratan bizzat Advocaat’ın kendisi. Pereira’nın vasat takımını bu seviyeye getirmesi başlı başına bir antrenörlük başarısı.
Öyle ki Alper’in kanatta Aatif’ın santrfor arkasında başladığı oyunda Hollandalı, çok geçmeden yer değişikliğini yaptı. Orta saha Alper’i aradı zira. Şimdi Ozan’ın formayı alması için seviye yükseltmesi gerekecek. Sanırım İstanbul’da gelen Alanya beraberliğinin ardında durumun bu noktaya geleceği düşünülemezdi. Hani Advocaat’ın, “Benden iyisini bulabilecekle rini düşünüyorlarsa yarın hemen yo llayabilirler” dediği maçtan bahsediyorum.
Rizespor'un maçın başında öne geçmesiyle, Fenerbahçeli futbolcuların dönüşü arasındaki gerçeğin ifadesi olacaksa, "Ters falso!" derim. Çünkü yediği gole kadar deplasman takımı gibi oynayan Fenerbahçe golden sonra sahanın hakimi oldu.
Fenerbahçe takımı öylesine itibarlı bir mücadele gösteriyor ki, rakip bile buna saygı göstermek zorunda kalıyor.
Advocaat yeni bir elbise dikti Fenerbahçe'ye. Yanlışların yerini doğrular alırken, galibiyetin takım elbisesi cuk oturdu.
Pozisyon israflarının sonu gelirken..
Takım duruşunu özne yaparken, gecenin özel isimlerini de işaret etmeliyim. Dün gece Rize'de sandıktan çıkmış sihirli bir kartpostal vardı; Moussa Sow. Hele attığı ikinci gol var ki, Rize kalecisi bile bu sahneyi seyretmekten kendini alamadı.
Bu fantastik gol, hangi sergiye asılsa, ziyaretçi akınına uğrar. Mehmet Topal'ın da gecenin içinde özel bir yeri var.
Her maçta kendini yeni güzelliklere formatlayan adam. Özellikle golden sonra liderliğe soyundu, topu ayağına aldığında takımın ufkunu da genişletti, hücum anlayışını da. Dünkü mücademlesine itafen Aatıf'ın uyum sorununu aştığını ve kimliğine kavuştuğunu söyleyebiliriz..
Hollandalı hoca, objektif ve açık sözlü. Erdemli ve adaletli bir teknik adam Konya'daki maçtan bu yana "Teknik direktörü artık artı ve eksi yönde değlendirebiliriz" demiştim. Oyuncularını çözmüştü Advocaat. Bence hoca çok karakterli bir adam. Objektif ve açık sözlü. Erdemli bir adam ayrıca, Aatif için ani bir karar vermek zorunda olduğunu ancak yanlış karar verdiğini söyledi. Son 3 lig maçında oynattı. Avrupa'da devam ederse listeye de yazacaktır. Ayrıca ideal bir kadro kurma yolunda da ilerliyor. Son haftalarda Alper ısrarı var. Ozan'ın sakatlığı düzelmesine rağmen kesmedi. Çok adaletli bir teknik adam. Volkan'a hiç iş düşmedi. Golde de bir hatası yok. Şener çok formdaydı, dün de öyleydi. Hasan Ali ortalama oynadı. İki stopere iş düşmedi. Mehmet Topal çok iyi oynadı. Souza idare etti. Alper iyi değil, çok iyi oynadı. Aatif etkili oldu. Sow üç gol attı, daha ne yapsın?