Spor yazarları, Beşiktaş'ın Konyaspor ile 2-2 berabere kaldıkları mücadeleyi değerlendirdiler.
Beşiktaş'ın hala Necip stoper oynuyor ve bu kritik pozisyonda transfer henüz gerçekleşmedi. Bu durum Beşiktaş açısından ciddi bir olumsuzluk. Tüm eksiklere ve olumsuzluklara rağmen Konya deplasmanında alınan 1 puan ise kötü değil.
Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde çok önemli maçlar oynayacak ama dün geceki defans hatalarını gördüğümüzde bunların devamı halinde Devler Ligi'nde Beşiktaş elek olur. Yıllar önce Liverpool'dan 8 yemişlerdi, Allah korusun bu anlayış başka facialar da getirebilir
Konyaspor UEFA Avrupa Ligi'nde bu kadroyla ne yapar bilemiyorum ama Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde bu kadroyla birşey yapamaz. 3 oyuncu transferi gerçekleşti gibi gözüküyor. Bu oyuncular takıma geç katılacak. Adaptasyonu ve takım uyumu belli bir zaman alacaktır. Bu da çok yakında başlayacak Şampiyonlar Ligi maçları için dezavantaj olacaktır. Beşiktaş'ın aldığı 1 puan çok da kötü sayılmaz. Çünkü zor bir deplasman Konya...
Her zaman klasik bir söylemdir 'Milli arada iyi hazırlanacağız' sözü... Ama bu Beşiktaş için çok geçerli. Yeni gelenlerle ortaya çıkacak ideal kadro ve oyun oturması için tam da istenilen süre milli maç arası. Beşiktaş bundan doğru faydalanacaktır diye düşünüyorum. Bundan sonraki ilk lig maçında Karabükspor'a karşı Konya'da sahaya çıkan 11'den çok farklı bir kadro görebiliriz.
İkinci yarı dengelerin ortaya çıktığını, Beşiktaş’ın tempo olarak düştüğünü, Konya’nın futbol isteğini ortaya koymaya çalıştığını gördük. Ve neticesinde Beşiktaş açısından siyah ile beyaz farkı kadar farklı bir futbol ortaya çıktı. Şenol hoca kulübeye baktığı zaman geçen seneki kulübesini mutlaka çok aradı. Müdahale etmek istediği zaman oyuna kararsız kalmasının tek nedeni kulübenin yetersizliğiydi. Maçın ikinci yarısındaki futbola baktığımızda Konya’nın 3 puanı hak ettiğini gördük. Ama Beşiktaş yenilmemişse bunu Tolga’nın toplara son anındaki müdahalesine borçlu.
Kulübeden alacağı katkı, ‘şimdilik’ sınırlı olan Beşiktaş, Rhodolfo’yu stopere Necip’i de Atiba’nın yanına gönderince hücumda tamamen yelken indirdi. Üstelik ilk devre kırmızı karttan ucuz kurtulan Necip, rakibine dengesiz girip kendini attırınca ipler tamamen Konya’nın eline geçmiş oldu. Bundan sonra iki takım da bir kaç pozisyon yakalayıp yenişemediyse bile ülke ortalaması düşünüldüğünde oyun aklı olan, hayli zevkli, tempolu bir maç izledik.
Necip Uysal’ı severiz, savaşçı kimliğine saygımız sonsuz... Ne var ki, değişen kurallardan bi haber! Ne zaman hava topuna çıksa, eline-koluna sahip olamıyor! Dağınık çıkışları yok mu, yürek hoplatıyor! İki hava topuna çıktı, ilkinde sarıyı gördü, ikincisini ise Cüneyt Çakır pas geçti! Valla Necip kardeş, alışkanlık haline getirdiğin bu huyundan vazgeçsen, değişen kurallara bir göz atsan, öğrensen fena olmaz! Ne oldu, bitime dokuz dakika kala çift sarıdan kızardın! Hazır Çakır’dan söz açılmışken, çok gergin olduğunu gözlemledik, güleryüzü gitmiş, yerini sert bir ifadeye bırakmış, anlayamadık!
Dün belki futbol olarak değil ama kazanmak için ortaya konulan mücadeleden çok keyif aldım. İki takım da kazanmak isteğiyle oynayınca keyfi de başka oluyor. Maçın skoru: 2-2. Her iki hoca da pek memnun değil. Kazanılan 1 puana değil, kaçan 2 puana üzülüyorlar. Bana kalırsa Beşiktaş’ın dün Konya’da kazandığı puan altın değerinde 1 puandı. Konya çok zor bir deplasman olmuş. Hemen nedenini söyleyeyim; teknik direktörü, futbolcusu, taraftarı. İnanılmaz bir bütünlük içindeler.
Beşiktaş için zor zamanda zor maçtı. Zor zamandı, çünkü giden çok kilit oyuncularının yerlerini henüz dolduramamıştı. Transfer haberleri üst üste geliyordu ama onların bu maça faydası yoktu. Zor maçtı, çünkü rakip Konyaspor’du. Yani geçtiğimiz sezonun en iyi iki takımının mücadelesi olacaktı bu karşılaşma. Bu arada İzlanda milli marşının yuhalandığı statta İzlandalıların tezahüratlarının kullanılması ilginçti.
Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'in en zorlu deplasmanlarından birini geride bıraktı. Öncelikle şunu belirteyim; Sezar'ın hakkı Sezar'a; Konyaspor ligin en iyi takımlarından biri. İyi bir taraftarları var ve Aykut Kocaman'la birlikte büyük çıkış yakaladılar. 15 maçtır büyük bir başarı elde eden bu takıma karşı Beşiktaş'ın sahadan 1 puanla ayrılması bence kayıp değil. Siyah-beyazlı takım, Konya'da kaybettiği bu kayıp iki puanı önümüzdeki haftalarda rahatlıkla telafi edebilir.
Defansif zaafın olduğu, Oğuzhan ve Tolgay’ın vasatı aşamadığı Konya’da alınan 1 puan önemsiz değil. 10 kişi, son ana kadar galibiyeti aramış olsa da... Güneş, dünkü 11 ile bundan başka ciddi maç oynayamaz. Hele Tosic’in hepsi top kaybı olan şahane (!) ortalarıyla asla... Bir tek topunu siyah beyazlılara nişanlayamadı sol bek!
Ligin ikinci haftası, 10 gün sonra Şampiyonlar Ligi maçın var. Başkan, yönetim kendilerini leyleklerle birlikte havada gördü. Konya’da takım hala eski kadro. Ligin son haftası, Galatasaray’la oynanan Süper Kupa, mutsuz bir Beşiktaş, Konya’dan çıktı. Dünden çok ümitliydik. Necip’ten başlamak istiyorum. Takımda Rhodolfo var, Necip stoper, neden? Gerçi Necip kötü oynamadı ancak top kesmede çok iyi de kullanmada zorlandı. Uzun top sevdası, pas hataları yapmasına sebep oldu.
Oğuzhan geçen hafta gol attı. Messi'den daha iyi dedim Ama bir ünlem koymuştum. Çok güçsüzsün. Golden sonra yoksun demiştim. Dün hepten yoktu. Cenk Tosun elinden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama Quaresma ilk yarıda var ikinci yarıda yok. Bu kadar müthiş mücadelenin bence en güzel anı Bajic'in attığı ikinci dömi vole golüydü. Şenol Güneş bir an önce bu sisteme defanstaki orta ikiliyi iyi organize edemezse Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde bile çok gol yer.
Maçın en çok tartışılan anı; ilk yarının son anlarında Necip-Bajic ikili mücadelesinde yaşandı. Daha önceden sarı kartı olan Necip, topa kafa vurmak için yükselirken, kolunu yana doğru açtığında arkasında kalan Bajic’in yüzüne koluyla temas etti. Çakır pozisyonu görmemiş olacak ki, faul kararı vermeden oyunu devam ettirdi. Çakır, bu pozisyonu televizyonda gördüğümüz şekliyle görse ikinci sarı kartını çıkartabilirdi.
