NBA ekibi Oklahome City Thunder'ın süperstarı Kevin Durant, Super Bowl 50'yi 'The Players' Tribune' fotoğrafçısı olarak saha kenarından takip etti.
Denver Broncos ile Carolina Panthers arasında heyecan fırtınasına sahne olan ve Broncos'un 24-10'luk skorla kazandığı maçın ardından bir yazı kaleme alan Durant, Super Bowl 50'de fotoğrafçı olarak neler yaşadığını anlattı.
İşte Durant'in The Players Tribune'de yayınlanan yazısı (Fotoğrafları Durant'in The Players Tribune için çekti)
"Super Bowl'a iki adet biletle gelmiştim. Birisi benim kişisel biletim. Diğeri ise saha kenarında fotoğrafçı olarak yer almamı sağlayacak, The Players' Tribune'den gelen akreditasyon bileti. Maç öncesi "Ben bu işi yapacağım." dedim ve fotoğrafçı olarak Levi's Stadı'na giriş yaptım. NBA'in sıkışık programından ötürü Super Bowl'a gelmem mümkün olmamıştı. Dünyadaki milyonlar gibi ben de evimden izliyordum. Bu sene biraz şanslıydım ki takım olarak California'daydık ve bir gün iznimiz vardı. İyi bir zamanlamayla Super Bowl izleme fırsatım oluştu."
"Bir günlük medya çalışanı Kevin Durant"
"Evet bu şekilde dediğinizi duyar gibiyim. Ancak fotoğrafçılık bir günlük bir şey değil benim için. Basketbol dışında fotoğraf çekmeyi çok severim. Ancak saha kenarı fotoğrafçılığını daha önce denememiştim. Boyum ve kilomdan ötürü bazı yerlere sığmakta zorlandım. Diğer fotoğrafçılar öyle pozisyonlarda çalışıyorlar ki benim o hale girmem imkansız. Her şeyi deneyip bir şekilde kendi düzenimi oturttum sanıyorum."
"Böylesini daha önce görmedim..."
"Uzun zamandır salonlarda büyük kalabalıklar önünde basketbol oynuyorum ama Levi's Stadı'nda oluşan ortamı hayatımda daha önce görmemiştim. Evrensel bir olayın döndüğü çok açıktı. Katıldığım hiçbir organizasyonu Super Bowl ile karşılaştıramam. Peki kim bu organizasyonda saha kenarında eline makinesini alıp çalışma fırsatı bulur ki? Ben bulmuştum ve bir kaç saniye düşündükten sonra bu fırsatı kaçırmama kararı aldım. Seyahat için evden çıkarken aklımda 'Evde bir şey unuttum' düşüncesi oluşmuştu. Evin her yerine baktım ancak arabaya binip havalimanına gidene kadar aklıma gelmedi. Fotoğraf makinemi unutmuştum. Koçtan izin alıp uçağı bekletmesini söyleyip eve gittim ve kameramı aldım. Bu hafta iki işim vardı ve hazırlıksız gidemezdim."
"Super Bowl 50 zamanı..."
"Stadyuma birkaç saat erken gittim. Herkesin girdiği kapıların aksine fotoğrafçılar olarak farklı bir kapıdan girdik ve doğrudan saha kenarına çıktık. Broncos bölümünün yanında güzel bir yer buldum kendime ve oturdum. Ortamdaki enerji çok yüksekti. İnanılmazdı. Orada gördüğüm Von Miller'a ve bazı diğer Broncos oyuncularına selam verdim. Fotoğraf çekerken neler yapmam gerektiğini konuştuk. Onlardan aldığım ilk tavsiye resimdeki hikayeyi iyi okumam yönündeydi. Maç fotoğraflarının ne kadar zor çekildiğini anladım zamanla. Oyunu takip edip aynı zamanda doğru malzemeyle doğru açıyı yakalayıp deklanşöre basmak çok zor. Ama büyük bir hazzı var."
"Maç boyunda yaptığım numaralardan birisi; oyunu yönlendireceğini tahmin ettiğim oyuncuya odaklanıp onun bir şeyler yapmasını bekledim. Oyun başka oyuncudan döndüyse o açıyı kaybettim. Ama çoğunlukla yakaladım. Spor fotoğrafçılarının bu kadar zorlu bir iş yaptıklarını bilmiyordum. Bu gece bunu öğrendim ve tüm bu insanlara büyük saygı duydum. The Players' Tribune ve NFL'e bana bu fırsatı verdikleri için teşekkür ediyorum."
"Beyonce sahnedeyken..."
İlk çeyrekten sonra tribündeki yerime geçerim diye planlıyordum ama ilk yarı boyunca saha içinde kaldım. Beyonce sahneye geldiğinde yakınındaydım. Sadece 3. çeyreğin kısa bir kısmında kendi koltuğumdaydım. Son çeyreği ve ödül törenini kaçıramazdım. Böylesi bir ana belki bir daha şahitlik edemeyeceğimi düşündüm. Ve sonradan çektiğim tüm fotoğrafları editörüme gönderdim. Ardından kamera ve lenslerimi topladım ve çantama doldurdum."
"NFL'e mesajım..."
"Son olarak NFL'e bir şey söylemek istiyorum. Fotoğrafçı olarak belirlediğiniz yelekleri giymek zorunda olduğumu biliyorum ama inanın çok küçüktüler. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Gelecek sefere 2 XL alabilir miyim?"
Denver Broncos ile Carolina Panthers arasında heyecan fırtınasına sahne olan ve Broncos'un 24-10'luk skorla kazandığı maçın ardından bir yazı kaleme alan Durant, Super Bowl 50'de fotoğrafçı olarak neler yaşadığını anlattı.
İşte Durant'in The Players Tribune'de yayınlanan yazısı (Fotoğrafları Durant'in The Players Tribune için çekti)
"Super Bowl'a iki adet biletle gelmiştim. Birisi benim kişisel biletim. Diğeri ise saha kenarında fotoğrafçı olarak yer almamı sağlayacak, The Players' Tribune'den gelen akreditasyon bileti. Maç öncesi "Ben bu işi yapacağım." dedim ve fotoğrafçı olarak Levi's Stadı'na giriş yaptım. NBA'in sıkışık programından ötürü Super Bowl'a gelmem mümkün olmamıştı. Dünyadaki milyonlar gibi ben de evimden izliyordum. Bu sene biraz şanslıydım ki takım olarak California'daydık ve bir gün iznimiz vardı. İyi bir zamanlamayla Super Bowl izleme fırsatım oluştu."
"Bir günlük medya çalışanı Kevin Durant"
"Evet bu şekilde dediğinizi duyar gibiyim. Ancak fotoğrafçılık bir günlük bir şey değil benim için. Basketbol dışında fotoğraf çekmeyi çok severim. Ancak saha kenarı fotoğrafçılığını daha önce denememiştim. Boyum ve kilomdan ötürü bazı yerlere sığmakta zorlandım. Diğer fotoğrafçılar öyle pozisyonlarda çalışıyorlar ki benim o hale girmem imkansız. Her şeyi deneyip bir şekilde kendi düzenimi oturttum sanıyorum."
"Böylesini daha önce görmedim..."
"Uzun zamandır salonlarda büyük kalabalıklar önünde basketbol oynuyorum ama Levi's Stadı'nda oluşan ortamı hayatımda daha önce görmemiştim. Evrensel bir olayın döndüğü çok açıktı. Katıldığım hiçbir organizasyonu Super Bowl ile karşılaştıramam. Peki kim bu organizasyonda saha kenarında eline makinesini alıp çalışma fırsatı bulur ki? Ben bulmuştum ve bir kaç saniye düşündükten sonra bu fırsatı kaçırmama kararı aldım. Seyahat için evden çıkarken aklımda 'Evde bir şey unuttum' düşüncesi oluşmuştu. Evin her yerine baktım ancak arabaya binip havalimanına gidene kadar aklıma gelmedi. Fotoğraf makinemi unutmuştum. Koçtan izin alıp uçağı bekletmesini söyleyip eve gittim ve kameramı aldım. Bu hafta iki işim vardı ve hazırlıksız gidemezdim."
"Super Bowl 50 zamanı..."
"Stadyuma birkaç saat erken gittim. Herkesin girdiği kapıların aksine fotoğrafçılar olarak farklı bir kapıdan girdik ve doğrudan saha kenarına çıktık. Broncos bölümünün yanında güzel bir yer buldum kendime ve oturdum. Ortamdaki enerji çok yüksekti. İnanılmazdı. Orada gördüğüm Von Miller'a ve bazı diğer Broncos oyuncularına selam verdim. Fotoğraf çekerken neler yapmam gerektiğini konuştuk. Onlardan aldığım ilk tavsiye resimdeki hikayeyi iyi okumam yönündeydi. Maç fotoğraflarının ne kadar zor çekildiğini anladım zamanla. Oyunu takip edip aynı zamanda doğru malzemeyle doğru açıyı yakalayıp deklanşöre basmak çok zor. Ama büyük bir hazzı var."
"Maç boyunda yaptığım numaralardan birisi; oyunu yönlendireceğini tahmin ettiğim oyuncuya odaklanıp onun bir şeyler yapmasını bekledim. Oyun başka oyuncudan döndüyse o açıyı kaybettim. Ama çoğunlukla yakaladım. Spor fotoğrafçılarının bu kadar zorlu bir iş yaptıklarını bilmiyordum. Bu gece bunu öğrendim ve tüm bu insanlara büyük saygı duydum. The Players' Tribune ve NFL'e bana bu fırsatı verdikleri için teşekkür ediyorum."
"Beyonce sahnedeyken..."
İlk çeyrekten sonra tribündeki yerime geçerim diye planlıyordum ama ilk yarı boyunca saha içinde kaldım. Beyonce sahneye geldiğinde yakınındaydım. Sadece 3. çeyreğin kısa bir kısmında kendi koltuğumdaydım. Son çeyreği ve ödül törenini kaçıramazdım. Böylesi bir ana belki bir daha şahitlik edemeyeceğimi düşündüm. Ve sonradan çektiğim tüm fotoğrafları editörüme gönderdim. Ardından kamera ve lenslerimi topladım ve çantama doldurdum."
"NFL'e mesajım..."
"Son olarak NFL'e bir şey söylemek istiyorum. Fotoğrafçı olarak belirlediğiniz yelekleri giymek zorunda olduğumu biliyorum ama inanın çok küçüktüler. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Gelecek sefere 2 XL alabilir miyim?"
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
