Cleveland.com yazarı Chris Fedor, LeBron James'in yapılan takaslar sonrası elinde bulunan yeni takımıyla nasıl MVP formuna döndüğünü ve takımdaki değişiklikleri kaleme aldı. Bizler de, sizler için bu gelişimleri Türkçe'ye çevirdik.
--
Neredeyse iki hafta önce, LeBron James bu yaz döneminde Golden State Warriors'la görüşebileceğine dair iddiaları asılsız kılmaya çalışırken sekiz dakika harcadı, kendisine Cleveland Cavaliers'ın şaşırtıcı bir biçimde kötü olduğu Ocak ayındaki üretiminin dip noktaya ulaşması hakkında sorular sorulmuştu.
"Sorun yok" demişti LeBron. "Alışığım. Warriors hikayesiyle de aynı. Yaşadığım hayat bu. Ama sıkıntı değil. Düzeleceğim. Size daha iyi rakamlar vereceğim. Söz veriyorum."
Organizasyonu değiştirecek düzeydeki, utanç verici iki maçından sonra LeBron en sonunda sözünü tuttu ve Cavaliers'ın içinde bulunduğu dört maçlık galibiyet serisinde MVP formunu tekrar yakaladı.
Salı gecesi, All-Star arası öncesi olan son karşılaşmada, LeBron, 120-112'lik etkileyici Oklahoma City Thunder galibiyetinde 23'te 14 şut isabetiyle 37 sayı attı ve 7'de 3 üçlük isabetiyle 8 ribaund ve 8 asistlik bir performans gösterdi.
Maçın üçüncü çeyreğinde 10'da 7 isabetle 17 sayı buldu ve uzak mesafeden 4'te 2 isabetle patlayıcı, maçı boğazından tutup yakalarmışçasına bir oyun oynadı. Bu patlaması, Cavs'in son çeyreğe lider girmesini sağladı ve takımın yenilenen benchi için gereken ortamı kurarak, takımın son çeyreğe lider girdiğinde galip geldiği seriyi 30-0'a çekti.
Takımın yöneticisi Koby Altman'dan Cleveland'ın birkaç takasla kadroyu yeniden şekillendireceğininin sözünü aldığından sonraki dört maçta, James genel olarak %55.3, üçlük çizgisinden de %45.5 isabetle 30.0 sayı, 9.5 ribaund ve 13.0 asist ortalama yakaladı. Cavs, kendisi sahadayken rakiplerine 33 sayı fark attı.
Bu, Cleveland'ın her gece beklediğine biraz daha yakın bir sayı. Bunlar çok büyük beklentiler mi? Kesinlikle. Ama oyunun en iyisi olunca beraberinde de gelen şeyler -- aynen James'in basına Şubat başında söylediği gibi.
Kendisi, herkese yarar sağlayan o birleştirici unsur. Aksine verilen bir sürü delile rağmen, çoğunluğun Cavs'i çok erken gömmeyi reddettiği yerde kırık dökük bir kadroyu tekrar NBA Finallerine bir şekilde daha sürükleyebileceğine inanılmasını sağlayan kişi kendisi. Cleveland hiç renk vermiyor ve LeBron bunları maskeliyor, aynı zamanda yan parça olan oyuncuları kritik rotasyon parçalarına çeviriyor.
Bu adam canlandı, motive olarak geri döndü ve Cavs'i dönüm noktası olan bir takas son gününden sonra tekrar sürüklemeye hazır.
Cavs dört oyuncu ekledi -- Jordan Clarkson, Rodney Hood, Larry Nance Jr. ve George Hill -- ve hepsi de bu imza galibiyette iş gördü. Yine de, eğlenen bir LeBron görmek en önemli eklentiydi.
LeBron, kendi standartlarına göre Ocak ayında yeteri kadar iyi değildi. Eleştiriye kapalı bir şekilde, kendisi Cleveland'ın fark yediği galibiyetlerle ve takım toplantılarıyla dolu korkunç bir ayın merkezindeydi. Kendi gözetimi altındaki soyunma odası, kurmak için çok uğraştığı o aile ortamı, bozulmuştu.
Saha içinde de, işler daha iyi değildi.
LeBron son 14 maçın 8'inde sezondaki sayı ortalamasını yakalayamamıştı. 23.5 sayı, 7.3 ribaund, 7.4 asist ve 4.7 top kaybı ortalamayla oynadı. Aynı zamanda oldukça kötü bir %22'lik üçlük isabetine sahipti. Daha düşük bir oyuncu için normal rakamlar, ama gelmiş geçmiş en iyilerden biri için değil.
Kendisi sahadayken, Cavs 504 dakikada 99 sayı fark yedi. Eforu azaldı ve vücut dili de çok zayıftı. Maçların yakın skorlu olduğu son maçlarda, genelde maça ağırlığını koyan LeBron, üst üste yetersiz gelmeye başlamıştı.
Belki de bir adım kenara çekilip, Isaiah Thomas'ın hücumu yönetmesine, böylece formuna dönmeye çalışmasına ve pozitif bir momentum yakalamasına yardımcı oluyordu. Ya da belki de Thomas'a doğru oynamayı öğretmek adına bir ders veriyordu, aynı şeyi Kyrie Irving'le oynadıkları ilk dönemlerde de Kyrie'nin hata yapmasına izin vererek yapıyordu.
Belki de bu defolu kadroya bir ışık tutmak için protesto ediyordu. Geçmişte, James takas son günü öncesi değişim adına kıvılcım yaratmak için ön ofise akıcı bir şekilde mesajlar gönderiyordu -- saha içinde veya dışında --. Daha geçen yıl, kadronun yalnızca ilk beş kadrosundaki yıldızlarının iş yaptığını, ön ofisin NBA şampiyonluğu sonrası rahat olduğunu ve takımın başka bir oyunkurucuya ihtiyaç duyduğunu söylemişti.
Bu sefer, mutsuz olduğunun sinyallerini oyunuyla vermişti.
Sebep ne olursa olsun, kasıtlı ya da kasıtsız, Cavs'in işine geliyor. LeBron farklı gözüküyor, top daha çok ellerinde ve etrafında şutörler varken savunmaya saldırıyor. Daha hızlı hareket ediyor ve kendini çok çabuk toparlıyor. Sesi bile farklı, günlerce yeni takım arkadaşlarına bazı talimatları bağırmaktan dolayı.
Maç sonrası LeBron "Bu, sesimin gittiği üst üste üçüncü maç. İletişim düzeyini yeni gelenler ve grubun kalanı için üst düzeyde tutmaya çalışıyorum." şeklinde konuşmuştu.
"Sesimin duyulması gerek. Sezon başında bizimle olan adamlarla bazı şeyleri iş üzerinde yapabiliyoruz, ya da yapabiliyorduk. Çünkü sistemi biliyorduk. Şu anda yeni adamların da sürekli beni savunmada ve hücumda nereye gideceklerini söylerken duymaları için işi hızlandırıyorum. Üstüme düşeni yaparak kendilerine olabildiğince en iyi şekilde liderlik etmeye çalışıyorum."
James bunu geçen ay yapmıyordu. Eğer bu takaslar yeniden sezon başındaki bu MVP adayını ortaya çıkardıysa, Ocak ayında yaşanan o kasvete değermiş denilebilir ve bir başka Final serisi de çok uzakta olmayabilir.
ÇEVİRİ: DOĞUŞ ÇİFTÇİ
--
Neredeyse iki hafta önce, LeBron James bu yaz döneminde Golden State Warriors'la görüşebileceğine dair iddiaları asılsız kılmaya çalışırken sekiz dakika harcadı, kendisine Cleveland Cavaliers'ın şaşırtıcı bir biçimde kötü olduğu Ocak ayındaki üretiminin dip noktaya ulaşması hakkında sorular sorulmuştu.
"Sorun yok" demişti LeBron. "Alışığım. Warriors hikayesiyle de aynı. Yaşadığım hayat bu. Ama sıkıntı değil. Düzeleceğim. Size daha iyi rakamlar vereceğim. Söz veriyorum."
Organizasyonu değiştirecek düzeydeki, utanç verici iki maçından sonra LeBron en sonunda sözünü tuttu ve Cavaliers'ın içinde bulunduğu dört maçlık galibiyet serisinde MVP formunu tekrar yakaladı.
Salı gecesi, All-Star arası öncesi olan son karşılaşmada, LeBron, 120-112'lik etkileyici Oklahoma City Thunder galibiyetinde 23'te 14 şut isabetiyle 37 sayı attı ve 7'de 3 üçlük isabetiyle 8 ribaund ve 8 asistlik bir performans gösterdi.
Maçın üçüncü çeyreğinde 10'da 7 isabetle 17 sayı buldu ve uzak mesafeden 4'te 2 isabetle patlayıcı, maçı boğazından tutup yakalarmışçasına bir oyun oynadı. Bu patlaması, Cavs'in son çeyreğe lider girmesini sağladı ve takımın yenilenen benchi için gereken ortamı kurarak, takımın son çeyreğe lider girdiğinde galip geldiği seriyi 30-0'a çekti.
Takımın yöneticisi Koby Altman'dan Cleveland'ın birkaç takasla kadroyu yeniden şekillendireceğininin sözünü aldığından sonraki dört maçta, James genel olarak %55.3, üçlük çizgisinden de %45.5 isabetle 30.0 sayı, 9.5 ribaund ve 13.0 asist ortalama yakaladı. Cavs, kendisi sahadayken rakiplerine 33 sayı fark attı.
Bu, Cleveland'ın her gece beklediğine biraz daha yakın bir sayı. Bunlar çok büyük beklentiler mi? Kesinlikle. Ama oyunun en iyisi olunca beraberinde de gelen şeyler -- aynen James'in basına Şubat başında söylediği gibi.
Kendisi, herkese yarar sağlayan o birleştirici unsur. Aksine verilen bir sürü delile rağmen, çoğunluğun Cavs'i çok erken gömmeyi reddettiği yerde kırık dökük bir kadroyu tekrar NBA Finallerine bir şekilde daha sürükleyebileceğine inanılmasını sağlayan kişi kendisi. Cleveland hiç renk vermiyor ve LeBron bunları maskeliyor, aynı zamanda yan parça olan oyuncuları kritik rotasyon parçalarına çeviriyor.
Bu adam canlandı, motive olarak geri döndü ve Cavs'i dönüm noktası olan bir takas son gününden sonra tekrar sürüklemeye hazır.
Cavs dört oyuncu ekledi -- Jordan Clarkson, Rodney Hood, Larry Nance Jr. ve George Hill -- ve hepsi de bu imza galibiyette iş gördü. Yine de, eğlenen bir LeBron görmek en önemli eklentiydi.
LeBron, kendi standartlarına göre Ocak ayında yeteri kadar iyi değildi. Eleştiriye kapalı bir şekilde, kendisi Cleveland'ın fark yediği galibiyetlerle ve takım toplantılarıyla dolu korkunç bir ayın merkezindeydi. Kendi gözetimi altındaki soyunma odası, kurmak için çok uğraştığı o aile ortamı, bozulmuştu.
Saha içinde de, işler daha iyi değildi.
LeBron son 14 maçın 8'inde sezondaki sayı ortalamasını yakalayamamıştı. 23.5 sayı, 7.3 ribaund, 7.4 asist ve 4.7 top kaybı ortalamayla oynadı. Aynı zamanda oldukça kötü bir %22'lik üçlük isabetine sahipti. Daha düşük bir oyuncu için normal rakamlar, ama gelmiş geçmiş en iyilerden biri için değil.
Kendisi sahadayken, Cavs 504 dakikada 99 sayı fark yedi. Eforu azaldı ve vücut dili de çok zayıftı. Maçların yakın skorlu olduğu son maçlarda, genelde maça ağırlığını koyan LeBron, üst üste yetersiz gelmeye başlamıştı.
Belki de bir adım kenara çekilip, Isaiah Thomas'ın hücumu yönetmesine, böylece formuna dönmeye çalışmasına ve pozitif bir momentum yakalamasına yardımcı oluyordu. Ya da belki de Thomas'a doğru oynamayı öğretmek adına bir ders veriyordu, aynı şeyi Kyrie Irving'le oynadıkları ilk dönemlerde de Kyrie'nin hata yapmasına izin vererek yapıyordu.
Belki de bu defolu kadroya bir ışık tutmak için protesto ediyordu. Geçmişte, James takas son günü öncesi değişim adına kıvılcım yaratmak için ön ofise akıcı bir şekilde mesajlar gönderiyordu -- saha içinde veya dışında --. Daha geçen yıl, kadronun yalnızca ilk beş kadrosundaki yıldızlarının iş yaptığını, ön ofisin NBA şampiyonluğu sonrası rahat olduğunu ve takımın başka bir oyunkurucuya ihtiyaç duyduğunu söylemişti.
Bu sefer, mutsuz olduğunun sinyallerini oyunuyla vermişti.
Sebep ne olursa olsun, kasıtlı ya da kasıtsız, Cavs'in işine geliyor. LeBron farklı gözüküyor, top daha çok ellerinde ve etrafında şutörler varken savunmaya saldırıyor. Daha hızlı hareket ediyor ve kendini çok çabuk toparlıyor. Sesi bile farklı, günlerce yeni takım arkadaşlarına bazı talimatları bağırmaktan dolayı.
Maç sonrası LeBron "Bu, sesimin gittiği üst üste üçüncü maç. İletişim düzeyini yeni gelenler ve grubun kalanı için üst düzeyde tutmaya çalışıyorum." şeklinde konuşmuştu.
"Sesimin duyulması gerek. Sezon başında bizimle olan adamlarla bazı şeyleri iş üzerinde yapabiliyoruz, ya da yapabiliyorduk. Çünkü sistemi biliyorduk. Şu anda yeni adamların da sürekli beni savunmada ve hücumda nereye gideceklerini söylerken duymaları için işi hızlandırıyorum. Üstüme düşeni yaparak kendilerine olabildiğince en iyi şekilde liderlik etmeye çalışıyorum."
James bunu geçen ay yapmıyordu. Eğer bu takaslar yeniden sezon başındaki bu MVP adayını ortaya çıkardıysa, Ocak ayında yaşanan o kasvete değermiş denilebilir ve bir başka Final serisi de çok uzakta olmayabilir.
ÇEVİRİ: DOĞUŞ ÇİFTÇİ
