"Büyükler alınca büyük oyuncu oldular"

İstanbul Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Futbol Extra’ya önemli açıklamalarda bulundu.

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
'Büyükler alınca büyük oyuncu oldular'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
20 Mayıs 2015 10:51
- SPORX ÖZEL - Milli Takım’daki görevinden ayrıldıktan sonra 1 yıl süreyle dinlenen Abdullah Avcı, sezon başında eski kulübü İstanbul Başakşehir ile kaldığı yerden pozitif etki yaratmaya devam ediyor. Şampiyonluk yarışı veren 3 büyüklerin hemen ardından takımını 4. sıraya yerleştiren tecrübeli çalıştırıcı Futbol Extra’ya bu başarının nasıl yakalandığını, geleceğe dair düşüncelerini ve Milli Takım’daki serüveninden çarpıcı noktaları aktardı.

İşte o röportajın satırbaşları:

İstanbul Başakşehir olarak sezon başından bu yana istikrarlı bir çizginiz var. Şu anki konumunuzu bekliyor muydunuz?

Öncelikle kulübün sadece ismi değişti. Milli Takım’dan önce Türkiye'de bir takımı en uzun süre çalıştıran antrenör olarak tekrar buradayım. Başkanımız aynı. İlk dönemimden, geçen yıl şampiyon olan kadrodan ve bu sezon transfer ettiğimiz oyuncular var. Beklentiler öncelikle ayakları üzerinde durabilen bir takım oluşturabilmekti. Bunun üzerinden bir planlama yaptık. Bugün itibariyle hem ayaklarının üstünde duran, iyi şeyler olacağını düşündüğümüz bir takıma sahibiz. Biz iyi şeyler olmasını beklerken bugün Avrupa kupalarını kovalamak, bizim kulübün gelişimi adına son derece önemli bir hedef.

“GERÇEKÇİ HEDEF ŞAMPİYONLUK DEĞİL”

Kısa, orta ve uzun vadede Başakşehir Futbol Kulübü'nün hedefleri neler?

Biz hedefleri belirlerken de kısa, orta ve uzun vadede belirledik. Az önce söylediğim, ilk senemizde hedefimiz ayakları üzerinde duran bir takım yaratmaktı. Bu ligin havasını tenefüs edelim, adım adım büyüyelim istedik. Bununla birlikte orta vadede benim antrenörlüğe ilk başlarken hayal ettiğim bir akademi oluşturma hedefimiz var. Başakşehir yaklaşık 500 bin nüfuslu ve 9-19 yaş arası 62 bin gencin bulunduğu bir bölge. Biz de kendi altyapımızı buraya taşıyıp, sentez hazırlayarak burayı bir futbol akademisine çevirmek istiyoruz. Çok modern olacak bu akademimizin içinde kişilik eğitimini doğru alan, spor diyetisyeni tarafından beslenen ve son derece sağlıklı eğitim görmüş antrenörler tarafından futbol eğitimi verilen Türk gencine yatırım yapacağız. Orta vadedeki hedeflerimizden biri bu. Özellikle yerli yabancı rekabetini sağlayacak yerli oyuncuya yatırım yapacağız. Bunun temelleri de bu sezon 31 Mayıs tarihiyle birlikte atılacak. Bu bir ekimdir. Bu ekimi yaptıktan sonra dönüşümünü bekleyip, uzun vadede de özellikle Başakşehir Futbol Kulübü'nün ulaşılabilir gerçekçi hedefleri neyse ona ulaşmak. Şampiyon olmak demiyorum. Bu gerçekçi bir hedef değildir. Yarışan, Avrupa kupalarını kovalayan, oyun kalitesi ve kulüp anlamında istikrarlı bir tablo çizen ve Türk futboluna yerli-yabancı oyuncu kazandıran, kullanan ve yarışan bir kulüp olmak istiyoruz.

“CEREM’iN GİTMESİNE ANINDA KARAR VERDİM”

Basında ve kamuoyunda Cerem Talha Dinçer'in Villarreal'e gidişi biraz sürpriz oldu. Siz nasıl değerlendirirsiniz? Villarreal ne zamandan beri takip ediyordu ve siz gönül rahatlığıyla transfere onay verdiniz mi?

Çok sevinerek, isteyerek ve anında karar verdim. 2009'da İBB'de çalışırken analizcimi altyapıya da yolluyordum ve özellikle Cerem'den bahsetmişti. Ben U19 ve U21 takımlarını zaman zaman buraya çağırıp maçlar yaptırıyordum ve Cerem kendisini gösteriyordu. Zaten yetenek olarak herhangi bir sorun yoktu, devamlı da gelişim gösteriyordu. Sonrasında bundan 2 ay önce Villarreal'den bir teklif geldi. Oyuncuyu eğitim amaçlı görmek istediklerini söylediler. Ben "Hemen yollayalım" dedim. Çünkü oyuncunun Villarreal gibi iyi bir altyapıda eğitim görmesi, vizyonuna son derece katkı sağlayacaktı. 10 günlük eğitimden sonra Cerem'de çok önemli değişiklikler oldu. Cerem döndükten sonra Villarreal'den tekrar bir transfer teklifi geldi. Ben de, "Bu teklifi hemen değerlendirelim." dedim. Değerlendirirken birkaç tane kriterimiz vardı. Başakşehir Futbol Kulübü'nün altyapısından bir oyuncunun Villarreal'in altyapısına transfer olduğunu herkesin görmesini istedim. Türkiye'deki gençlerin, benden ve kulüpten dolayı önemli olan bakış açılarının artmasını sağlamaktı. Dışarıdan bakan bir oyuncu, "Ben buraya gelirsem yurtdışına gitme hedefim de olur" diyebilecekti. Oyuncu açısından baktığımızda bundan 10 sene sonra oyuncu, "Kulüp ve Abdullah Avcı bana izin vermedi." demesini de istemiyordum. Uluslararası ortamda ve Villarreal bazında ilişkilerimizi geliştirebilmek için oyuncunun gitmesi yönünde rapor verdim. Şu an B Genç Takım'a gitti. Kademe kademe yükseldikçe kulübümüz de çok olmasa da belli miktarlarda para kazanacak. Hiçbir başarı sağlanmazsa, Türkiye'de sadece bize döneceğine dair bir anlaşma yaptık ve Cerem'in önünü açtık. Türkiye bu tarz hamlelere alışık değil ama benim vizyon açısından bunun doğru olacağını düşünerek hareket ettik.

Eğer Cerem gitmemiş olsaydı, siz onu ne zaman A Takıma almayı planlıyordunuz?

Cerem 1997 doğumlu. Zaman zaman A Takımla maçlara ve antremanlara çıkıyordu. Bu sezon sonuna doğru da antremanlara alıp, gelecek sezon başı itibariyle de hazırlık kampına almak gibi bir düşüncemiz vardı. Böyle bir teklif olunca önünü açmak istedik.

“VOLKAN’IN A MİLLİ TAKIM KALESİNİ ALMASI NORMAL”

Mahmut ve Volkan'ın A Milli Takım'a yükselmesi ve özellikle Volkan'ın birinci kaleci konumuna gelmesini bekliyor muydunuz? Bu durum takımda nasıl bir hava yarattı?

Bizi son derece mutlu etti. Oyuncunun, bizlerin, kulübün verdiği emeğin karşılığını görmek çok önemliydi. Zaten bizim gibi kulüplerin milli takıma hizmeti bu şekilde olur, oyuncu vermekle. Volkan 16, Mahmut da 18 yaşından itibaren benimle olan ve büyüyen oyuncular. Volkan Türkiye'nin en yetenekli kalecilerinden biri. Avrupa şampiyonu ve dünya dördüncüsü başarılarını kazandığım Genç Milli Takım'ın kalecisiydi. Fenerbahçe'de Volkan Demirel'in arkasında olması, sonrasında gittiği yerde kendisiyle ve çevreyle alakalı nedenlerden gelişimi durmuştu. Son 2 yılda Manisa'da bir çıkış yaptı. Özellikle bu sezonun başı itibariyle istekli bir şekilde transferini gerçekleştirdik. Bugün alt ligden gelip A Milli Takım kalesini alması, Volkan'ın geçmişine bakınca mantıklı gelmesi lazım. Alt yaş Milli takımlarıyla uluslararası alanda 100 tane maç oynamış bir oyuncu çünkü. Bu sezon yakaladığı ivme bizi çok mutlu ediyor. Doğru bir yatırım yaptığımızı gösteriyor. Mahmut, İBB döneminde altyapıdan aldığım ve sürekli oynattığım bir isim. İnsanların sonradan fark ettiği fakat bizim takımın çok önemli oyuncularından bir tanesi. Özel oyuncu özellikleri var. Bir takım oyuncusudur. Altyapıdan gelip A Milli Takım'da oynaması bize gurur veriyor. Geçen formasını istedim. Buraya koyacağım. Diğer gençlere örnek olmasını diliyoruz. Umarım sürekliliği ve devamlılığı olur.

“BÜYÜKLER ALINCA BÜYÜK OYUNCU OLDULAR”

A Milli Takım'dayken Sercan Sararer ve Tunay Torun tercihleriniz ilk başta şaşırtmıştı, sonrasında size eleştiri olarak geri döndü. Oyuncuların şu anki durumlarına baktığınızda kendinize olumlu ya da olumsuz özeleştiride bulundunuz mu?

Hayır, neden o taraftan bakıyorsunuz? Mehmet Ekici'de de eleştiri aldım, Gökhan Töre ve Kerim Frei ile ilgili eleştiri de aldım. Bugün onlar büyük takımlarda oynadıkları için mi çok büyük oyuncu olarak anılıyorlar? O zaman da eleştiri almıştım. Doğru mu?

Doğru hocam.

Şimdi onlar var oldukları için konuşuluyorlar. Onlar olmayınca da olumsuz tarafı konuşuluyor. Ben Sercan'ı Milli Takım'da oynattığımda hangi takımlar istedi? Fenerbahçe ve Galatasaray. Doğru bir oyuncu potansiyeli miydi? Evet. Kim aldı transfer etti? Stuttgart. Oyuncu doğru bir oyuncu demek ki. Oyuncunun kendi yaşantısı ve gelişimi ile ilgili bir takım sıkıntıları oldu ve şu an Stuttgart'ta performans sergileyemiyor. Tunay Torun da bence Türk futbolunun çok önemli oyuncularından bir tanesi. Bugün 3 büyüklerde oynayabilir. Ben Milli Takım'a Almanya'dan aldığım oyuncular konusunda çok eleştiri aldım. "Türkiye'de oyuncu yok muydu da Almanya'dan oyuncu aldın?" dediler, büyükler alınca büyük oyuncu oldular. Şöyle bir istatistik vereyim: Türkiye'deki takımlardaki %55'i yabancı, %15'i gurbetçi, %30'u da Türkiye'den çıkan oyuncular. Gerekli cevabı vermiş oldum mu?

“SORUN A MİLLİ TAKIM TEKNİK DİREKTÖRÜ DEĞİL”

Fazlasıyla hocam. Milli Takım'da geçirdiğiniz 22 ayda 'Keşke şunu yapmasaydım' ya da 'İyi ki bunu yapmışım' dediğiniz bir şey oldu mu?

22 aylık Milli Takım serüveni, mesleki anlamda bana çok önemli tecrübeler kazandırdı. Hem saha içi ve uluslararası seviye ile ilgili hem de sahanın dışını yönetmeyle alakalı çok önemli tecrübeler kazandırdı. Ben bu açıdan cebime koyuyorum. Milli Takım hocalığı şöyledir: Ya kendi doğrularınla büyürsün, ya da kendi doğrularınla kaybolursun. Dönüp baktığımda teknik anlamda bir hata yapmadığımı düşünüyorum. Şu an baktığımızda benden önceki ve sonraki durumda çok büyük fark var mı?

Yok hocam.

Demek ki sorun A Milli Takım teknik direktörlüğü değil. O zaman Türk futbolunun sorunu temel eğitim eksikliği ve oyuncu havuzunun genişletilerek doğru oyuncu prensipleriyle yatırım yapmamak. Süper Lig'in seviyesi ile Avrupa liglerinin arasındaki seviyeyi, 22 aylık süreçte yaşayarak görmüş oldum. O yüzden sen liginin kalitesini yükselteceksin, kendi oyuncu havuzunu genişleteceksin, ritimli, tempolu, taktiksel oyunları ön plana çıkaracaksın. Geriye dönüp baktığımda yüz kızartıcı bir suç işlemedim. Kağıt üzerinde baktığımızda benden önceki başarısızsa, benden sonraki başarısızsa, 2014'e 2, 2016'ya 3 takımla gittiğimiz yerde biz aynı seviyede duruyorsak bu teknik direktör sorunu değildir. Bu Fatih Terim için de Mustafa Denizli için de geçerli.

“SENEYE 3-4 OYUNCU ALACAĞIZ”

Bu sezon Başakşehir Avrupa hedefini yakalayamazsa sizin için hayal kırıklığı olur mu?

Hiç olmaz. Biz böyle bir yola çıkmamıştık sezon başında. Parçadan bütüne giden bir hedefimiz vardı. Bugün bunu bütün olarak hedef koyduk ve UEFA Avrupa Ligi'ne gitmek gibi bir hedefimiz var. Gitsek de gitmesek de 3 ya da 4 oyuncu transfer edeceğim. Avrupa'ya gidersek gelişim göstereceğiz sadece. Öyle ulaşılabilir, yüksek hedeflerim yok. Onun için gitmemek hayal kırıklığı olmaz. Yakaladığımız oyun kalitesi ve standardını geliştirmemiz benim için daha önemli. Önümüzdeki sene planlamamızda da bir değişiklik olmayacak. Sadece sezon açılış planlamam değişir, transfer planlamam değişmeyecek.

Şu anki şampiyonluk yarışı sizin açınızdan nasıl bir yolda hocam? Favori var mı?

En başından beri son haftaya kadar süreceğini söylemiştim. Öyle de duruyor. Galatasaray Fenerbahçe ve Beşiktaş yarışa devam edecekler. Her maç zor. İnsanlar fikstür ve kağıt üzerinden hareket etmesinler. Biz son haftalarda yarışın içinde olan 2 takımla oynadık. Kağıt üzerinde bu takımların kazanacağı söylenirken öyle bir şey olmadı. Kalan sürede de değişik şeyler olabilir. Ben 3 takımın da eşit şansının olduğunu düşünüyorum.

“HEDEF KOYAR MIYIM BİLMİYORUM”

Çok pozitif bir insansınız. Futbola bakışınız müthiş bir takdiri hak ediyor. Abdullah Avcı olarak sizin de elbette bir idealiniz, hayaliniz vardır. Bunu paylaşabilir misiniz?

Ben 2006'da Genç Milli Takım'dan ayrılırken birlikte çalıştığım Metin Tekin'e odadan çıkarken, "Bir gün buraya A Milli Takım hocası olarak döneceğim" dedim. Allah bana bunu nasip etti. En tepedeki duyguyu yaşadım ben. Allah herkese nasip etsin. O görev tanımı çok önemli. Tekrar döndüğüm yer burası. Sıkıntılı süreçler yaşadım. Bugün geldiğimiz nokta, kulüp adına da benim adıma da çok önemli bir noktadır. Döndüğümde sadece burasıyla ilgili kısa, orta ve uzun vadede hedefler koydum. Sonraki yol haritası nasıl çıkar, kendime bir hedef koyar mıyım bilmiyorum.

“EN İYİSİ TARTIŞMASIZ MEHMET TOPAL”

Türkiye'nin en formda ismi sizce kim?

Mehmet Topal. Tereddütsüz.

Oynadığı pozisyon olarak mı yoksa takımına verdiği katkı olarak mı?

Her türlü. Avrupa'dan gelip baksalar, alıp götürecekleri ilk oyuncu Mehmet Topal'dır. Bir takımın çok önemli bir parçasıdır. Futbolun en doğrularını yapan oyuncudur. İkincisi de Ozan Tufan kendini geliştirirse, üstüne koyarak devam ederse Avrupa'ya gidcek ikinci oyuncu olur.

Peki, Ozan 3 büyükler üzerinden mi yoksa direkt mi Avrupa'ya gitmeli?

Milli Takımlardan tanıyorum Ozan'ı. Direkt gidebilir. Yaşı da çok uygun. Türkiye'den ne kadar çabuk gidersen, kendini Avrupa'da o kadar geliştirebilirsin.

RÖPORTAJ: EGEMEN YILDIRIM

RÖPORTAJIN TAMAMI VE ÇOK DAHA FAZLASI FUTBOL EXTRA’NIN MAYIS SAYISINDA. FUTBOL EXTRA MAYIS SAYISI BAYİLERDE.




GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Yasal Uyarı: Bu haber kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tümü
 Reklam