Basketbolun sihirbazı Obradovic!

THY Avrupa Ligi'nde Dörtlü Final'e kalan Fenerbahçe Ülker’in Başantrenörü Zeljko Obradovic adeta bir sihirbaz. Kariyerinde onlarca şampiyonluk ve rekor var... İşte Obra’nın bilinmeyen yüzü..

Haber; Vatan
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Basketbolun sihirbazı Obradovic!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
26 Nisan 2015 03:57
Son güncelleme 26 Nisan 2015 05:17
Zelimir "Zeljko" Obradovic!

Son dönem en çok telaffuz ettiğimiz isimlerden olsa gerek. "Obrakadabra", "Şapkadan tavşan çıkaran adam", "Obra'nın askerleri" gibi nice başarı manşetinin de başrolündeki isim. Başarılarla dolu basketbolculuk yaşantısı, rekorlarla süslediği antrenörlük kariyeri derken uzaktan izleyip takdirle iç geçirdiğimiz bu sihirli adamın yolu ülkemize düştü geçen sezon başında.

Fenerbahçe Ülker'e gelişi, geldiği günden bugüne sportif anlamda kattıkları, hiç alakadar olmayanları bile bir anda basketbolsevere dönüştürmeye yetti.

Arkadaşlarını maçlara davet ediyor

Bir klişe vardır ya; "ülkemize ayak uyduramadı, yalnız kaldı" diye. Hemen hemen her önemli maça, yurt dışındaki ailesi, arkadaşları sevenlerini davet edip özlemi yerine, burada yakaladığı sevgiyi büyütmeyi seçmiş sihirbaz Obra. 40-50 kişiyi bulan Obradovic misafirleri maçlara hem misafir hem destek oluyorlar. Tüm bunları bir araya toplayınca, insan gerçekten şapkadan tavşan çıkardığına inanıyor.

Şiddetinden, öfkesinden, ayrıştırıcılığından dem vurduğumuz spor, tüm bunları bir araya getiren, sevgiyle birleştiren bir insana "sihirbaz" muamelesi yapmakta haksız da değil aslında. Teşekkürler gerçekleri sihre dönüştüren OBRA'ya...

Askeri disiplin ile yönetiyor

Tüm bunlar ne sihirli değnek, ne geride kalmış basketbolculuk kariyeriyle, ne de o sürekli bağırırken görüp biraz da çekindiğimiz agresif görüntüyle yakalandı. Sert bir ifade, güldüğüne nadir şahit olunan ve çoğu zaman kızgınlıktan kızarmış bir yüz, askeri disiplinle verilen komutlar dışında Obradovic'e dair çok da fikri olmayanlar; işte bir başka Obra.

Türkiye'ye geleceğine dair söylentiler çıktığında çok ihtimal verilmemişti. Ancak Obradovic ve ailesi çok daha önceden ülkemize gönül vermişlerdi. Kızları eğitim için tercihini İstanbul'dan yana kullanıp güzide şehrimize yerleşince, o zamanlar resmi olarak olmasa da bir ayaklarını atmış oldular İstanbul'a.

Takımın gülmesi onun için öncelikli

Sert, sert olduğu kadar da yumuşak kalbiyle hemen herkesle gönül bağı kurmuş ve hatta o gönülleri kendine bağlamış. İnsan yönetmek zor zanaat. Askere benzettiğimiz Obra, saha içinde evet ama saha dışında yönetmek yerine birlikte hareket etmeyi, birlikte gülmeyi koymuş ilk sıraya.

Kızı Türkçe konuşuyor

Ülkemizde yaşayıp, Türkçe konuşan, İstanbul sevdalısı kızının ne kadar etkisi oldu gelişinde bilinmez ama başarısının sırrı da çok çalışmakla açıklanamaz yalnızca.

Oyuncuların doğum günlerini kaçırmıyor

Özel günleri kaçırmayan, her fırsatta takımını, ekibindeki her bireyi özel organizasyonlar, yemekler, keyifli toplantılarla bir araya getiren başarılı hoca ne kadar sevgi dolu olduğuna dair yorumlarla anılıyor aslında.


Tümü
 Reklam