Aydınlar konuştu, Helvacı tercüme etti!

Tahir Kum TFF heyeti ile Pierre Cornu arasındaki o kritik yemekte yaşananları Sporx’e anlattı…

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Aydınlar konuştu, Helvacı tercüme etti!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
30 Kasım 2011 17:16
F.Bahçe yönetiminin açıklamalarıyla ortalık yeniden gerildi… Karmakarışık bir durum var ortada. F.Bahçe'nin iddialarını TFF yalanlıyor, TFF'nin iddialarını F.Bahçe…. Birileri yalan söylüyor ama kim?.. Biz de yaşananları bu süreci yakından takip eden Genel Yayın Yönetmenimiz Tahir Kum'a sorduk. İşte Kum'un bizimle paylaştığı ve “suçlamaların” seyrini değiştirebilecek ilginç açıklamaları…  

Pierre Cornu'un CAS'a verdiği savunma yazısından F.Bahçe ne zaman haberdar oldu?

Bu konuyla ilgili ortada bir tuhaflık var. Paylaşacağım bu bilgiden sonra bu konu daha çok tartışılacak. Çünkü UEFA Müfettişi Pierre Cornu'nun bahse konu olan savunmasının da yer aldığı CAS'la ilgili bu dosya için “F.Bahçe Kulübü'ne bu dosya 18 Kasım'da geldi” deniyor. Halbuki dosyanın F.Bahçe'ye geliş tarihi 18 kasım değil çok öncesi. Net tarih veremem ama sanırım 7 kasım'dı.  Ama o yazı nerdeyse bir ay sonra 29 kasım'da kamuoyu ile paylaşılıyor, F.Bahçe yönetimi neyi bekliyor bilmiyorum, biraz tuhaf. Öyle ki kulübün lehine olan bu belge ve yazışmaların kamuoyu ile uzun süre paylaşılmaması, gizlenmesi de kulüp içinde ciddi sıkıntılara yol açtığını duydum.

Peki TFF'nin bu CAS yazışmasından ne zaman haberi oldu?

TFF'nin değil ama sanırım sayın Aydınlar'ın şifayi olarak bundan haberi oldu. Sonra UEFA'ya ve CAS'a yazı yazılarak F.Bahçe'nin Kasım ayının ilk haftasında eline geçen Pierre Cornu'ya ait bu savunma yazısı istendi. Sanırım bu yazıda TFF'nin eline 18 kasım'da geçti. Futbol Federasyonu da bunun üzerine 21 Kasım'da UEFA'ya yazı yazarak Cornu ile böyle bir şeyin paylaşılmadığını, gerçeği yansıtmadığını bildirdi. UEFA da TFF'nin bu yazısına 23 Kasım'da cevap verdi.

Peki Arıboğan ve Helvacı'nın hedef haline gelmesine sebep olan Cornu ile yenen yemekle ilgili neler söyleyebilirsiniz ?

Önce sayın Cornu'nun gelişinden bahsedelim. UEFA Müfettişi İstanbul'a 23 Ağustos 2011 günü saat 14.00 sularında geldi. Müfettişi TFF Başkanvekili Lütfi Arıboğan ve TFF Hukuk Müşaviri İlhan Helvacı karşıladı. Ve Yeşilköy'de bir yorgunluk kahvesi içildikten sonra üçlü Beşiktaş'a savcılığa geçti. Sayın Aydınlar başka bir görüşme için savcılıktaydı. Birlikte savcı Mehmet Berk ile görüşme yapıldı. Pierre Cornu, Aydınlar, Arıboğan ve Helvacı. Burada bir saatlik görüşmede savcı Berk Cornu'ya bu konuda hiçbir bilgi ve belge verilemeyeceğini söyledi. 18.00 suları savcılıktan çıkıldı ve iftar yapılmak için Four Seasons Otel'e geçildi. Dört kişi yuvarlak bir masaya oturuldu. Cornu'nun tam karşısında Aydınlar, Aydınlar'ın yanında Arıboğan, Cornu'nun yanında Helvacı… Ve sohbetleri bu şekilde başladı. Toplam 2, 2.5 saatlik yemekli bir toplantı oldu.

Peki bu yemekli sohbette hangi dil kullanıldı?

İşte burası ilginç. F.Bahçe'nin basın toplantısında da bu konu oldu. Sayın Ali Koç, Aydınlar'ın iyi bir İngilizcesi olmadığından görüşmelerin hep Arıboğan ile Cornu arasında olduğuna değindi. Ancak işin aslı öyle değil. Çünkü Cornu hem savcılıkta hem de o yemekte İngilizce'si olduğunu ama ana dili Fransızca olduğundan Fransızca konuşulmasını istediğini söyledi. Helvacı'nın da çok iyi derecede Fransızcası olduğundan tüm görüşmelerde çeviriyi Helvacı yaptı. Helvacı, Aydınlar'ın söylediklerini Cornu'ya Fransızca olarak tercüme etti.  Araya Arıboğan zaman zaman İngilizce karıştırdı. Elbette başkanın olduğu yerde söz sahibi de başkan oluyor. Aydınlar anlatıyor Cornu dinliyor. Ama 2,2.5 saati bulan yemekli sohbetin ana konusu iftardan ve yemeklerden gidiyordu. Oruç açma vaktinin beklenmesi o resteuranttaki iftar telaşı Cornu'yu oldukça meraklandırmıştı. Bir de masanın zenginliği, hurma filan. Genelde din, kültür, İstanbul ve yemekler… Sadece son bölümde yarım saate yakın şike süreci ve savcı ile yapılan görüşmeye değinildi.

Peki bu yemekte TFF heyeti Cornu'ya takımların şike soruşturmasındaki durumlarıyla ilgili bilgi veriyor mu?

Tam bilmiyorum ama mutlaka bazı bilgiler verilmiştir. Ama Cornu'ya bir cevap veya bir bilgi verilmişse de bunu ya Aydınlar söylemiştir ya da tasdiklemiştir. Çünkü başkan o. Masadaki birinci derecede yetkili sorumlu Aydınlar. Cornu başkanın olduğu bir yerde kalkıp Helvacı'nın söylediğine bakmaz. Yemek nasıl oluyor?. Cornu kafasındaki konuyla ilgili soruları Helvacı'ya soruyor ve o da Türkçe'ye çevirerek başkana yani sayın Aydınlar'a bunu tercüme ediyor. Aydınlar'ın cevabını da Helvacı Fransızcaya çevirerek Cornu'ya söylüyor. Yani bu süreçte Helvacı'nın tek başına bir bilgi aktarımı olmuyor. Bilginin kaynağı (verilmişse bunu bilmiyoruz) önce Aydınlar sonra Arıboğan olmalı öyle değil mi?

Peki bu görüşmede sayın Aydınlar'ın olmasına rağmen neden sadece Arıboğan ve Helvacı'nın ismi kullanılıyor?

Evet tuhaflık burada. Arıboğan'ın kullanılmasını normal karşılayabiliriz ama Helvacı'nın da aynı ölçüde hedef alınması ilginç. Çünkü bu süreçte Helvacı sadece tercümanlık yapıyor. Aynı zamanda hukukçu talimatlarımızdan bilgi aktarıyor. Kaldı ki icra organında olan biri değil TFF'de maaşla çalışan bir profesyonel. Oteldeki o yemekten bahsediliyor ama sadece Arıboğan ve Helvacı'nın ismi zikrediliyor. Aydınlar sanki o yemekte olmamış olsa bile hiç konuşmamış gibi gösterilmesi ilginç. Buna gerekçe olarak da İngilizce'si olmadığı için Cornu ile Arıboğan İngilizce konuştu deniyor. Halbuki yemek ve Cornu ile yapılan resmi görüşmeler Fransızca oldu.

Sizin şu anda çözemediğiniz kafanızdaki en önemli soru işareti nedir?

UEFA, biz doğal olarak TFF'den bilgi alırız, oradan aldık diyor. Cornu da CAS'a gönderdiği savunmasında aynı şeyi ifade ediyor. Ama F.Bahçe yönetiminin açıklamasında ve sayın Ahmet Çakar'ın açıklamalarında “Bu bilgileri Cornu'ya Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı verdi” denmesi ilginç. Ama Cornu yazısında öyle demiyor. Heyetten bahsediyor ve orada da Aydınlar'ın ismi geçiyor. Buna rağmen hem Ahmet Çakar hem de Ali Koç “Bu işte sayın Aydınlar'ın hiçbir dahili yok” demeye getiriyor olayı, ilginç. Düne kadar bu süreçle ilgili her konuda topyekün TFF'yi hedef alan, Aydınlar'ı muhatap alarak onu hedef gösteren F.Bahçe'nin, başkanın olduğu bir görüşmeye rağmen ikinci adamını hedef alması tuhaf. Öyle değil mi? Şu anda kafamdaki en önemli soru işareti bu. Neden TFF hedef gösterilmiyor? Neden Aydınlar o TFF'nin başkanı olmasına rağmen hedef gösterilmiyor da bir başkanvekili (Arıboğan) bir de çalışan (Helvacı) hedef gösteriliyor. İlginç gerçekten...
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam