Fenerbahçe'de teknik direktör Ersun Yanal'ın istifasının yankıları devam ederken değerlendirmeler de sürüyor.
Habertürk yazarlarından Serdar Ali Çelikler, 22 Ağustos tarihli yazısında Fenerbahçeli futbolcuları şu şekilde değerlendirdi:
"Alex’i biz yedik’ diyenler Yanal’a ne yaptı?"
Ersun Yanal gönderildiği gün yazdıklarımız-söylediklerimiz oluyor. “Aziz Yıldırım yeniden Kocaman dönemini başlatmak gibi bir hata yapmaz; Denizli-Lucescu v.s gibi kendini kanıtlamış hocalar ile de Samandıra’ya hakim olamayacağı için işine gelmez. Dolayısıyla İsmail Kartal’ı antrenör olarak atar” demiştik. Aynı yorumlarda “Bu sene asıl baskı oyuncuların üzerinde olur. Çünkü Yıldırım’ın iktidarı artık direkt onların üstünde olacak” demiştik.
Oyuncuların hemen hepsi şimdilerde “Yanal’ı biz yemedik” diyor. Birçok taraftar gözünde bu açıklamalar inandırıcı bulunmuyor. Çünkü 2 önemli gelişme ile tarihteki bir demeç taraftarın, vizörü futbolculara çevirmesine neden oldu.
Önce Aziz Yıldırım “Kuyt’a hocayı gönderdiğimizi söyledim ‘iyi yapmışsın’ dedi. 25 futbolcunun hepsi hocayı şikayet etti” açıklamasını yaptı. Sonra Yanal’a ait ses kaydı sızdırıldı. Bu ahlaksız sızdırma eyleminde ahlaksız adamların beklentisi Yanal’ın Fener’e küfrettiği gerçeği ile itibarsızlaştırma sürecinin hızlanması idi. Ama o sızdırma bantta Yanal, oyuncularına “Çalışmazsanız çalışmayın. Madem istemiyorsunuz antrenman da yapmayın” diyordu. Taraftarın önemli bir kısmı için bu sızdırma kasetten kalan analiz şu oldu: “Topçular çalışmak istemiyor, hoca da isyan etmiş ‘siz bilirsiniz’ diyor”
Gelelim tarihi gerçeğe. Alex, Kocaman’ın komplekslerine kurban edildikten sonra çok önemli bir futbolcu Altan Tanrıkulu’na aynen “Biz hocanın arkasında durarak Alex’in gönderilmesini sağladık. Aslında Alex’i biz gönderdik” demişti. Bu cümle hiçbir zaman unutulmadı.
Şimdi bu kadar çok veri toplanınca oluşan algı futbolcuların Yanal’ı yedikleri üzerine. Maalesef ülkemizde gerçeklerden çok algılar önemli olduğundan oyuncular açısından ciddi zor bir sezon başladığını söyleyebilirim. Futbolcuların Ersun Yanal’ı sevmediklerini biliyorum. Ama arkasından kuyu kazdıklarını ne duydum ne işittim. Tam tersine geçen sezon fazla da problem çıkarmadılar. İsmi sıkça telaffuz edilen Emre’nin bilhassa ligin 2. yarısında Yanal’a destek olduğu zamanlar olduğunu da biliyorum.
Ama gerek oluşan algı; gerek ahlaksız sızdırma kasetin düşünülen amaç dışında futbolcuların imajı üzerindeki etkisi; geldiğimiz noktada oyuncuları çıplak bir aktör olarak ortada bıraktı. F.Bahçeli futbolcular bu sene darbeye bağlı olmayan sakatlık yaşamamaya, ellerinden gelen gayreti göstermeye her zamankinden daha çok mecburlar. Yoksa sadece tribünler değil, bugün “Babamız” dedikleri başkanları da faturayı onlara çıkartır.
Fener’in paralel telekulağı kim?
Başlıktaki bu sorunun yanıtını bulmak bizzat yönetimi bağlar. Eğer 1 hafta 10 gün içinde sorumlular bulunup ifşa edilmezse başkan ve yönetim de bizzat bu ahlaksızca suçun asli unsuru olurlar.
Habertürk yazarlarından Serdar Ali Çelikler, 22 Ağustos tarihli yazısında Fenerbahçeli futbolcuları şu şekilde değerlendirdi:
"Alex’i biz yedik’ diyenler Yanal’a ne yaptı?"
Ersun Yanal gönderildiği gün yazdıklarımız-söylediklerimiz oluyor. “Aziz Yıldırım yeniden Kocaman dönemini başlatmak gibi bir hata yapmaz; Denizli-Lucescu v.s gibi kendini kanıtlamış hocalar ile de Samandıra’ya hakim olamayacağı için işine gelmez. Dolayısıyla İsmail Kartal’ı antrenör olarak atar” demiştik. Aynı yorumlarda “Bu sene asıl baskı oyuncuların üzerinde olur. Çünkü Yıldırım’ın iktidarı artık direkt onların üstünde olacak” demiştik.
Oyuncuların hemen hepsi şimdilerde “Yanal’ı biz yemedik” diyor. Birçok taraftar gözünde bu açıklamalar inandırıcı bulunmuyor. Çünkü 2 önemli gelişme ile tarihteki bir demeç taraftarın, vizörü futbolculara çevirmesine neden oldu.
Önce Aziz Yıldırım “Kuyt’a hocayı gönderdiğimizi söyledim ‘iyi yapmışsın’ dedi. 25 futbolcunun hepsi hocayı şikayet etti” açıklamasını yaptı. Sonra Yanal’a ait ses kaydı sızdırıldı. Bu ahlaksız sızdırma eyleminde ahlaksız adamların beklentisi Yanal’ın Fener’e küfrettiği gerçeği ile itibarsızlaştırma sürecinin hızlanması idi. Ama o sızdırma bantta Yanal, oyuncularına “Çalışmazsanız çalışmayın. Madem istemiyorsunuz antrenman da yapmayın” diyordu. Taraftarın önemli bir kısmı için bu sızdırma kasetten kalan analiz şu oldu: “Topçular çalışmak istemiyor, hoca da isyan etmiş ‘siz bilirsiniz’ diyor”
Gelelim tarihi gerçeğe. Alex, Kocaman’ın komplekslerine kurban edildikten sonra çok önemli bir futbolcu Altan Tanrıkulu’na aynen “Biz hocanın arkasında durarak Alex’in gönderilmesini sağladık. Aslında Alex’i biz gönderdik” demişti. Bu cümle hiçbir zaman unutulmadı.
Şimdi bu kadar çok veri toplanınca oluşan algı futbolcuların Yanal’ı yedikleri üzerine. Maalesef ülkemizde gerçeklerden çok algılar önemli olduğundan oyuncular açısından ciddi zor bir sezon başladığını söyleyebilirim. Futbolcuların Ersun Yanal’ı sevmediklerini biliyorum. Ama arkasından kuyu kazdıklarını ne duydum ne işittim. Tam tersine geçen sezon fazla da problem çıkarmadılar. İsmi sıkça telaffuz edilen Emre’nin bilhassa ligin 2. yarısında Yanal’a destek olduğu zamanlar olduğunu da biliyorum.
Ama gerek oluşan algı; gerek ahlaksız sızdırma kasetin düşünülen amaç dışında futbolcuların imajı üzerindeki etkisi; geldiğimiz noktada oyuncuları çıplak bir aktör olarak ortada bıraktı. F.Bahçeli futbolcular bu sene darbeye bağlı olmayan sakatlık yaşamamaya, ellerinden gelen gayreti göstermeye her zamankinden daha çok mecburlar. Yoksa sadece tribünler değil, bugün “Babamız” dedikleri başkanları da faturayı onlara çıkartır.
Fener’in paralel telekulağı kim?
Başlıktaki bu sorunun yanıtını bulmak bizzat yönetimi bağlar. Eğer 1 hafta 10 gün içinde sorumlular bulunup ifşa edilmezse başkan ve yönetim de bizzat bu ahlaksızca suçun asli unsuru olurlar.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Fenerbahçe
